16. Hukuk Dairesi 2016/10643 E. , 2020/428 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... /Merkez ... Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111 ve 117 parsel sayılı 15.151.96, ...,... ve 28.458,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, tapu kaydına, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kadastro tespitlerinin iptali ve taşınmazların adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 113 ada 104 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına, 113 ada 105 ve 109 parsel sayılı taşınmazların ..., 113 ada 106 parsel sayılı taşınmazın ..., 113 ada 107 parsel sayılı taşınmazın ..., 113 ada 108 ve 111 parsel sayılı taşınmazların ..., 113 ada 110 parsel sayılı taşınmazın ..., 113 ada 117 parsel sayılı taşınmazın ...,...,... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro çalışmaları sırasında mera niteliği ile kamu orta malı olarak sınırlandırılan çekişmeli taşınmazların davacılar adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu 113 ada 104 sayılı parsel dışındaki çekişmeli taşınmazların mera vasfında olmadığı, kısmen tapu kayıt kapsamında kaldıkları ve davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, çekişmeli taşınmazlara komşu tüm taşınmazların tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişkin ilam, belge ve haritalar getirtilip incelenmemiş, bilirkişi ve tanıkların beyanlarının doğruluğu bu belge ve kayıtlarla denetlenmemiştir. Öte yandan, bir taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliğini, sürdürülen zilyetliğin süresini ve şeklini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından hiç yararlanılmamış, üçlü ziraatçı bilirkişi kurulundan bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor almak yerine hüküm kurmaya elverişli bulunmayan tek kişilik ziraatçı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiştir. Ayrıca, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının ifrazen oluştuğu T.Sani ... tarih ve 225 sıralı kök tapu kaydı yöntemine uygun şekilde mahalline uygulanmamış, davacıların tutunduğu tapu kaydı ile diğer müfrez tapuların revizyon durumları araştırılmamış ve varsa revizyon gördüğü taşınmazlara ilişkin tespit tutanakları ve dayanakları getirilmemiş ve müfrez tapu kayıt kapsamının kök tapu kaydında aranacağı hususu dikkate alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazlara komşu tüm taşınmazların tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişkin ilam, belge ve haritalar, T.Sani 936 tarih ve 225 sıra numaralı kök tapu kaydından ifrazen oluşan Mayıs 1937 tarih 1 ila 31 sıra numaralı tapu kayıtlarının revizyon gördüğü taşınmazların tespit tutanakları, kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, memleket haritaları, en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan temin edilerek dosya arasına alınmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin tamamı ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak bu keşifte, davacıların tutunduğu tapu kayıtları, kök tapu kayıtları ile birlikte yöntemine uygun şekilde mahalline uygulanmalı, kayıtlarda belirtilen sınırlar yerel bilirkişilere tek tek okunmak suretiyle bu sınırların zeminde gösterilmesi sağlanmalı, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, bilirkişiler ve tanıklarca gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından harita üzerinde işaretlenerek T.Sani 936 tarih ve 225 sıralı kök tapu kaydı ile davacıların tutunduğu 19.05.1937 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının kapsadığı alanlar kroki üzerinde saptanmalı, tapu kayıt malikleri ile davacı taraf arasındaki akdi ya da ırsi ilişki bulunup bulunmadığı gerek nüfus kayıtlarından yararlanılmak, gerekse de bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle kesin olarak tespit edilmeli; dinlenilecek yerel bilirkişiler ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların önceki niteliğinin ne olduğu, evveliyatları itibariyle kadim mera vasfında olup olmadıkları, mera parselleri ile çekişmeli taşınmazlar arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmazlar evveliyatı itibariyle mera vasfında değilse taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettikleri, taşınmazlar imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise nasıl ve ne şekilde imar-ihya edildikleri, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı ve tespit tutanağının edinme sebebi kısmında belirtildiği üzere meradan açma olup olmadıkları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemine uygun şekilde çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; komşu parsellerin başka davanın konusu olmaları halinde ilgili dava dosyaları getirtilerek çekişmeli taşınmazların niteliği ve zilyetlik durumunun değerlendirilmesi sırasında bu dosyalarda alınan beyan ve raporlar dikkate alınmalı; üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığını, taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden bitişik mera parsellerinden nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir unsur bulunup bulunmadığını, çekişmeli 104 ve 105 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki ayırıcı unsurun ne olduğunu, çekişmeli taşınmazların meradan açılan veya meranın devamı niteliğinde olan yerlerden olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile yan görünüş (kesit) krokisi ile desteklenmiş, önceki zirai bilirkişi raporlarını irdeleyen, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, hava ve uydu fotoğrafları ile memleket haritaları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle çekişmeli taşınmazların fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği, sınırları, kullanım şekli ve mera alanları ile arasında ayırt edici unsurlar bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli; çekişmeli taşınmazların tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadıkları, meradan açma olup olmadıkları, tapu kaydı kapsamı dışında kalıyorlarsa kadim mera olup olmadıkları ve davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde belirlenmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/10643 E. , 2020/428 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 98 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 50 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 51 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat