17. Hukuk Dairesi 2015/17494 E. , 2018/12165 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar ve davalılar ... ve ... vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 20.11.2018 Salı günü davacılar vekili Av.... ile davalı ... ve ... vekilleri Av. ... geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin yolcusu olduğu otobüsün tek taraflı kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp asıl davada, davalılar ..., ... ve ....'nin kazaya neden olan aracın işleteni, sürücüsü, zorunlu mali sorumluluk/ferdi kaza sigortacısı olduklarını, birleştirilen davada Anadolu Anonim
Türk Sigorta Şirketi ile Allianz Sigorta A.Ş.'nin aracın zorunlu karayolu taşımacılık/ kasko ve tüm oto sigortacısı olduklarını açıklayıp maddi-manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı .... aleyhine açılan davanın feragat sebebiyle reddine, diğer davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının, kısmen kabulü ile 45.583,09 TL. maddi tazminat ile davacılar ... için 70.000,00 TL, ... ve ... için 15.000,00'er TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
Dava, trafik kazasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
2-Davacılar vekili, asıl davada işleten, sürücü ve trafik/ferdi kaza sigortacısı aleyhine tazminat talepli dava açmış, birleştirilen davada ise aracın tüm oto, kasko ve zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı aleyhine tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece asıl dava yönünden hüküm kurulmuş, birleştirilen dava yönünden ise olumlu/olumsuz bir karar verilmemiştir.
Hükümde, iddia ve savunma yönünden toplanan deliller, delillerin tartışması, varılan sonuçla ilgili hukuki nedenler, taraflara yüklenen borç ve sağlanan hakların kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması gerekmekte olup, hakim her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremeyeceği yasalar ile düzenlenmiştir.
Mahkemece davacı tarafından açılan davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmesine karar verilmiş ise de yapılan yargılama sonunda asıl dava dosyası hakkında karar verilmiş olup, birleştirilen dosya hakkında bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
a-)Davacının zararının belirlenebilmesi için gelir durumunun net olarak tespit edilmesi gerekir.
Davacılar vekili, müvekkilinin eğitim fakültesi öğrencisi olduğunu belirterek tazminat hesabında bu hususun dikkate alınmasını talep etmiş, mahkemece alınan ilk raporda davacının mezun olacağı tarihe göre mesleğe yeni başlayan bir öğretmenin alacağı maaşa göre hesaplama yapılmış, anılan rapora davalıların itiraz etmesi üzerine alınan raporda davacının gelirinin asgari ücret olacağı kabul edilerek hesaplama yapılmış, mahkemece de davacının gelirinin asgari ücret olacağı kabul edilerek karar verilmiştir.
Somut olayda, davacının asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilerek tazminata karar verilmesi doğru olmayıp mahkemece alınan ilk rapor Dairenin yerleşik içtihatlarına uygundur.
Cismani zarara dayalı olarak davacının bakiye ömrü boyunca yapılan hesaplamalar farazi olup davacının kaza tarihi itibari ile eğitim fakültesi öğrencisi olduğu sabittir. Kaza tarihi itibari ile davacının eğitim durumu farazi olmayıp gerçek durum olduğuna göre bu eğitim durumuna göre davacının mezun olunca öğretmen olarak işe başlayacağının kabulü gerekmektedir. Aksi düşünce ile davacının mezun olunca iş bulamayacağının kabulü hakkaniyete aykırıdır.
Buna göre davacının eğitim fakültesi öğrencisi olmasına göre, eğitim gördüğü okula müzekkere yazılarak eğitim süresi ile mezun olacağı tarihin sorulmasından sonra; mezun olur olmaz hemen bu işe başlayamayacağı da dikkate alınarak işe başlaması için geçecek makul sürenin de tespiti ile mezun olduğunda mezun olduğu uzmanlık alanına göre elde edebileceği geliri üzerinden hesaplama yapılarak maddi tazminata karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
b-)Davacı vekili müvekkilinin meydana gelen kazada malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuştur. Bu tür davalarda maluliyet oranının tespiti önemli yer tutmaktadır.
Mahkemece maluliyete ilişkin alınan raporda davacının kaza tarihindeki yaşına göre maluliyet oranının %63 olduğu, rapor tarihindeki yaşına göre maluliyet oranının %57 olduğu belirtilmiş, mahkemece davacının %57 oranında malul kaldığı kabul edilerek tazminata karar verilmiştir.
Davacının zararı, haksız fiilin gerçekleşmesi ile ortaya çıktığından kaza tarihindeki yaşına göre oluşan maluliyet oranı esas alınarak zarar tespitinin yapılması gereklidir. Buna göre davacının meydana gelen eylem ile %63 oranında malul kaldığı kabul edilerek hesaplama yapılmak üzere
bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
c-)Mahkemece zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalı .... tarafından yapılan ödemenin tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin yasal faizi hesaplanıp güncelleştirilerek hesaplanan maddi tazminattan mahsup edilmiştir. Ancak davalı tarafından dava açıldıktan sonra ödeme yapılmıştır. Aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda yargılama aşamasında yapılan ödemeye yasal faiz uygulanarak güncelleme yapılarak tazminattan mahsup edilmiş ise de dava açıldıktan sonra yapılan ödemelere faiz uygulanarak güncelleme yapılması doğru değildir. Mahkemece yargılama aşamasında yapılan ödemelerin faiz uygulanmaksızın hesaplanan tazminattan mahsubu için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2, 2/a,b,c nolu bentte açıklanan açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ...'dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 7.458,60 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ...'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2015/17494 E. , 2018/12165 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat