17. Hukuk Dairesi 2015/17457 E. , 2018/12274 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2015/17457 E. , 2018/12274 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)


Taraflar arasındaki muvazaa davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; Müvekkili şirketin ... ili, ... ilçesinde kurulu olup akaryakıt ticareti ile uğraştığını, şirkete ait hakim hisselerin (%95 hissesi) '... ailesi'nden 2008 yılında devralındığını, şirketin gerçek mali ve ekonomik durumunun ...'den saklanmak suretiyle hisse devri gerçekleştirildiğini, hisse satışlarından çok kısa bir süre önce müvekkili şirketin mülkiyetindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mah. Ada:262, Parsel:24 ve 24 de tapuya kayıtlı ve üzerinde akaryakıt istasyonu ve müştemilatı bulunan iki adet taşınmaz üzerine 14.04.2008 tarihinde 750.000,00-TL tutarında 3. dereceden ipotek tesis edildiğini, ... Ailesinin şirket hisselerini müvekkiline satmadan önce müvekkil şirketi muvazaalı olarak borçlandırdığını, önceki yönetim kurulu başkanı ... ile davalı ... muvazaalı olarak müvekkili şirketi borçlandırmak suretiyle dolandırıcılık kastı ile hareket ettiklerini ve faiz ile birlikte 1.175.980,00 TL'yi tahsil ettiğini belirterek davanın kabulü ile davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak müvekkili şirketten tahsil edilerek sebepsiz zenginleştiği toplam 1.175,980,00-TL'nin müvekkili şirket tarafından davalıya yapılan her bir ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; bu davada müvekkilinin iade etmesi gereken veya borçlu olduğu bir husus söz konusu olmadığını, dolayısıyla müvekkiline karşı yöneltilen davanın husumet yokluğundan dolayı reddedilmesine karar verilmesi gerektiğini, davacının iyi niyetli olmadığını,davacının bir ticaret şirketi olduğunu, tacir olduğunu, tacir olmanın hükmü gereği; ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi gerektiğini, davacı şirket paydaşları, şirketi devretmiş ve davacı şirket adına hakim ortak ve şirket başkanı ... , 13.08.2008 tarihinde şirketin başına geçtiğine göre, bu şirketteki her türlü borç alacak ve diğer hususları bilmesi gereken ve biliyor farz edilen kişi olduğunu, eğer şirketinin bir borcu yoksa bunu ödememesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Davacı ... ödemiş olduğu ve davalıdan talep ettiği alacaklara ilişkin borcun şirketi devralmadan önceki dönemlere ait olduğunu belirtmiş olup, davacı ... 'nin davaya konu şirketi devralırken şirketin ilgili defter ve kayıtlarını inceleyerek devralması gerektiği, basiretli tacir olmanın gereklerinden olduğundan ilgili şirketin hissesini aktif ve pasifi ile devraldığı şeklinde yorumlanarak aksi yöndeki savunmalara itibar edilmeyerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı ...’un alacağına ilişkin ipotek tesis tarihinin 14/04/2008 olup, davacının bu tarihten sonra 06/08/2008 tarihinde şirket hisselerini devralmış olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 10,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön