17. Hukuk Dairesi 2016/14618 E. , 2018/10761 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/14618 E. , 2018/10761 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin meydana gelen kazada öldüğünü, davalıların ise kazaya neden olan aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olarak zarardan sorumlu olduklarını açıklayıp toplam 106.615,51 TL maddi, toplam 575.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, bozma ilamı, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... İdaresi vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ... dosyasına yapılan ödemelerin infazda nazara alınacak olmasına göre, davacılar vekilinin ve davalı ... İdaresi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
2-Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin medyana gelen kazada öldüğün, zarardan davalıların sorumlu olduklarını açıklayıp maddi-manevi tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiş, mahkemenin 30/05/2013 tarih, 2011/246 Esas 2013/289 karar sayılı ilamıyla davanın kısmen kabulü ile davacılardan ... için 65770,71 TL, ... için 8.141,07 TL, ... için 10.177,00 TL, ... için 13.027,17 TL, ... için 9.499,56 TL'nin, davalılardan, ... için 25.000,00 TL, ..., ..., ..., ... için 20.000,00'er TL , ... ..., ..., ... için 7.000,00'er TL tazminatın tahsiline karar verilmiş, hükmün davalılar ... Belediye Başkanlığı(İl Özel İdaresi) ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm Dairemizin 2013/19923 Esas, 2015/6028 Karar sayılı, 16/04/2015 tarihli bozma ilamıyla temyiz eden davalıların maddi tazminatın hesabına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün maddi tazminat hesabı yönünden bozulmasına, manevi tazminat ve diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 65.770,71 TL, davacı ... için 8.141,07 TL, davacı ... için 10.177,00 TL, davacı ... için 13.027,17 TL asıl alacak ve dava tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi yönünden talebinin konusuz kaldığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, olay tarihinden dava tarihine kadar asıl alacakların sadece yasal faizinin tahsiline, davacı ...'un maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı ... için 25.000,00 TL manevi
tazminatın, davacı ..., ..., ..., ... için 20.000,00'er TL manevi tazminatın, davacı ..., ..., ..., ... için 7.000,00'er TL manevi tazminatın tahsiline, davacıların ... ... A.Ş. aleyhine maddi tazminat isteği hakkında verilen mahkememizin 2011/246 E, 2013/289 K, 30.05.2013 tarihli kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden tekrar karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İlk kararı temyiz eden davalıların maddi tazminat hesabı dışındaki diğer temyiz itirazlarının itirazlarının reddedilmesi nedeni ile mahkemenin 30/05/2013 tarih, 2011/246 Esas 2013/289 karar sayılı ilamıyla hükmedilen manevi tazminatlara yönelik verilen hüküm ve buna bağlı olarak manevi tazminata yönelik vekalet ücreti, harç ve giderleri de kesinleşmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, manevi tazminata yönelik hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece mahkemenin 30/05/2013 tarih,2011/246 Esas 2013/289 karar sayılı ilamıyla hükmeidlen manevi tazminatlar ve ferileri yönünden kesinleşen hüküm nedeniyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, sanki önceki hüküm manevi tazminat yönünden bozulmuş gibi, yazılı olduğu biçimde yeni hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
3-Mahkemenin bozmadan önceki kararı davalılar ... Belediye Başkanlığı(İl Özel İdaresi) ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmediğinden usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak, önceki kararda hükmedilen tazminat miktarından fazlaya hükmedilemez.
Bozmadan önce verilen ilk kararda davacıların destekten yoksun kalma tazminat hesabında rapor tarihindeki asgari ücret miktarları kabul edilerek hesaplama yapılmış ve buna göre destekten yoksun kalma tazminatına karar verilmiştir. Anılan kararın davalılar Sücüllü Belediye Başkanlığı(İl Özel İdaresi) ve ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairece; hükme esas alınan tazminat raporunun yasaya uygun olmadığı; desteğin annesi olan davacı ...'a aktif destekliğinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, tüm davacıların ve desteğin bakiye ömrünün tespitinde PMF-1931 tablosunun kullanılması gerektiği yönünden
bozulmuştur. Bozma ilamı doğrultusunda mahkemece alınan raporda tüm davacıların ve desteğin bakiye ömrünün tespitinde PMF-1931 tablosunun kullanılması doğru ise de hesaplamaya esas alınan asgari ücretin miktarında hataya düşülmüştür. Mahkemece verilen ilk hükmü davacıların temyiz etmediği gözetildiğinde davacı tarafça temyiz edilmeyen hükümde esas alınan 04.02.2012 tarihli aktüerya raporundaki veriler (2012 yılı asgari ücretleri) esas alınarak hesaplama yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bozma tarihinden sonraki 2016 yılı asgari ücretlerinin hesaplamada esas alınması doğru görülmemiş, bilirkişiden bozmadan önce davacı tarafça itiraz edilmeyen bilirkişi raporundaki asgari ücretlerin esas alındığı, tüm davacılar ve desteğin bakiye ömrü yönünden PMF-1931 tablosunun ve %10 artış, %10 iskonto usulünün uygulandığı ek rapor alınarak sonucuna göre karar vermek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı ... İdaresi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... İdaresine geri verilmesine 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön