17. Hukuk Dairesi 2015/18656 E. , 2018/10398 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2015/18656 E. , 2018/10398 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 04.12.2012 tarihinde, davalıya ait dava dışı sürücü idaresindeki cezaevi ring aracının karıştığı tek taraflı trafik kazasında araçta görevli olarak bulunan davacının yaralandığını ve sakatlandığını, davalı ...'nın kusurlu ve kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL maddi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... Bakanlığından temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, maddi tazminat talebinin reddine, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'ndan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK'nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, davacının yolcu konumunda bulunması, maluliyet oranı gibi hususlar da dikkate alındığında, davacı için takdir edilen manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı ...'ndan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön