17. Hukuk Dairesi 2016/412 E. , 2018/10396 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/412 E. , 2018/10396 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların eşi/ babası Hüseyin'in öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 16.06.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 157.832,51 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacılara ... tarafından yapılmış ödeme varsa bunun tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 75.055,05 TL, ... için 25.567,80 TL ve ... için 32.809,44 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, tazminatların dava dilekçesine konu edilen kısımlarına dava ve bakiye kısımlarına ıslah tarihinden faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53.
(818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 45/2.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalan eşin yeniden evlenme olasılığı, zararı azaltan durumlardan sayılmakta olup; olasılığın oranına göre tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Sağ kalan eşin evlenme ihtimali belirlenirken yaşı, fiziksel özellikleri, 18 yaşından küçük çocuk sayısı, ekonomik durumu, yaşadığı yöreye ait özellikler gibi pek çok unsur etkili olup her olay bakımından ayrıca belirleme yapılması gerekmekle birlikte; Dairemiz'in yerleşik uygulamaları ile, ülke gerçeklerine uygun ve uyumlu bulunan ... Tablosu'nun kullanılması kabul edilmektedir.
Mahkemece benimsenen 12.02.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda, davacı eş ... kaza tarihindeki yaşı (22) ile 18 yaşından küçük iki çocuğunun bulunduğu ve ... Tablosu'nun ülke gerçeklerine ve olaya daha uygun olduğu gerekçesiyle, anılan tabloya göre % 52 evlenme ihtimali olduğu kabul edilip, davacının tazminatından bu oranda indirim yapıldığı görülmektedir. Anılan rapor, bu yönüyle hatalı olup hükme esas almaya elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece; davacı eş Leyla'nın evlenme ihtimalinin, kaza tarihindeki yaşına göre ... Tablosu'nda belirlenen % 30 oranı olarak esas alınmasıyla, doğru biçimde hesaplamanın yapıldığı 24.04.2014 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı eşin tazminat alacağına hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı taraf, dava ve ıslah dilekçesinde, davaya ve ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat için dava tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktara dava tarihinden, ıslah ile artırılan bölüme ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı bakımında; 2918 sayılı ...'nun 99/1. maddesi ile ... Genel Şartları'nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Mahkeme tarafından, dava dilekçesinde talep edilen bedellere, dava tarihinden faiz işletilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte; ıslah edilen kısım itibariyle de dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde ıslah tarihinden faiz işletilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 12/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön