17. Hukuk Dairesi 2016/5892 E. , 2018/8371 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar ve davalı ...vekillerince temyiz edilmiş, davalı ...vekilincede duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.09.2018 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalı ...vekili Av. ... ve davalı ... Valiliğini Temsilen Hazine vekili ... davalı İçişleri Bakanlığını Temsilen Hazine vekili Av.... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davaya konu olay tarihinde, LPG yüklü tankerin patlayıp alev alması ve alevlerin çevreye yayılması sonucu, alevlerin sıçradığı minübüste yolcu olan davacıların oğlu Ferdi'nin yanarak öldüğünü; LPG tankerine usulsüz dolum yapan...A.Ş'nin, tanker üreticisi şirketin, taşımayı yapan şirketlerin ve tehlike arzeden tankerin şehir içine girişi konusunda gerekli denetimi yapmayan idarenin olayda
kusurlu olduğunu; davacıların ölen oğullarının desteğinden yoksun kaldıklarını, cenaze gideri ve hastane masrafı yaptıklarını, manevi açıdan da zarar gördüklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi poliçe teminat limitleriyle sorumlu olmak kaydıyla 39.000,00 TL. maddi ve 30.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 12.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini 71.228,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, kusura ve sorumluluğa itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı il tüzel kişiliği ve İçişleri Bakanlığı'na karşı açılan davanın idari yargının görevine girmesinden dolayı yargı yolu nedeniyle reddine; davalı ... Tic. A.Ş'ye karşı açılan davanın ispatlanamadığından reddine; diğer davalılara yönelik maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı ... için 37.218,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline (davalı ...Ş'nin 7.965,58 TL. ile sınırlı sorumlu tutulmasına ve faizin dava tarihinden itibaren yürütülmesine); davacı ... için 34.010,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline (davalı ...Ş'nin 7.279,04 TL. ile sınırlı sorumlu tutulmasına ve faizin dava tarihinden itibaren yürütülmesine); cenaze ve defin masrafı olarak 580,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, belgelendirilmeyen diğer taleplerin reddine; davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabülü ile davacı ... için 10.000,00 TL. ve Tayfun için 10.000,00 TL'nin davalı ... şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun
109/2. maddesi gereği, olay tarihine göre geçerli olan uzamış ceza zamanaşımı süresi içinde ıslahın yapılmış olmasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi heyeti raporundaki kusur tespitinin hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına; davacılara karşı haksız fiil esasıyla sorumlu olan ve zararın doğmasında ortak kusurlu olan davalıların, zarardan müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesinin yerinde görülmesine; davacı ...'ın maddi tazminat alacağının, Dairemiz'in yerleşik uygulamalarındaki prensiplere uygun biçimde hesaplandığı uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasına; manevi tazminatın takdirinde TBK'nun 56. maddesindeki (818 sayılı BK'nun 47. md.) özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına; haksız fiil esasıyla davacı yana karşı sorumlu olan davalıların, haksız fiil tarihi itibariyle, zararın tamamı için mütemerrit oldukları dikkate alındığında, tazminatların tamamı için olay tarihinden temerrüt faizine hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davalı ... A.Ş'nin, davaya konu olayın gerçekleşmesine etki eden kusurlu bir eyleminin bulunmadığı ve LPG taşıma işini, her tür taşıma aracını temin etmek de dahil olacak biçimde sözleşme ile diğer davalı ... Ürünleri Ltd. Şti'ye bıraktığı gözetildiğinde kusursuz sorumluluğunun da bulunmamasına; davaya konu kazayı yapan ve zarara neden olan aracın ticari araç olduğu, davalıların ticari faaliyetlerinin yürütülmesi sırasındaki kazadan zararın doğduğu dikkate alındığında, temerrüt faizi olarak ticari faize karar verilmesinin yerinde olmasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacılar murisinin ölümü nedeniyle, 6098 sayılı TBK'nun 53. maddesi (818 sayılı BK'nun 45/2. md.) gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
TBK'nun 53. maddesi (818 sayılı BK'nun 45/2. md.) gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki
yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, herşeyden önce destek alma hakkı olan kişinin yaşamının sürüyor olması ve destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir. Bu itibarla; kendi yaşamı sürmeyen kişinin, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan yakınından dolayı destek tazminatına hak kazanamayacağı, destek görenin ancak kendi yaşam süresi kadar bir süre için tazminata hak kazanabileceği izahtan uzaktır.
Somut olaya bakıldığında; davaya konu kazada ölen Ferdi'nin anne babası olan davacılar... ve ... tarafından, ölen oğullarının desteğinden yoksun kaldıkları iddiası ile dava açılmasından sonra, yargılamanın devamı sırasında (02.05.2006 tarihinde) davacı baba Mustafa'nın öldüğü; Mustafa'nın ölümü nedeniyle, tek yasal mirasçısı olan ... tarafından davaya devam edildiği; mahkemenin hükme esas aldığı 28.04.2014 tarihli hesap raporunda, davacı baba Mustafa'nın muhtemel bakiye ömür süresi olarak belirlenen 28 yılın tamamı için tazminat hesabı yapıldığı; mahkemenin de davacı baba Mustafa için bu raporla hesaplanan bedeli, davacı mirasçı ... lehine hüküm altına aldığı görülmektedir.
Oysa, destekten yoksun kalma tazminatının yukarıda ifade edilen amaç ve kapsamı; bu tazminatın hesaplanması sırasında, destek alacaklılarının muhtemel ömür sürelerinin, kabul gören yaşam tablolarına göre varsayımsal olarak belirlendiği; somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; destek alacaklısı davacı baba Mustafa'nın ancak kendi yaşam süresinin sonuna kadar tazminata hak kazanabileceği ve Mustafa'nın mirasçısı sıfatıyla davaya devam eden Tayfun için de ancak murisinin hak kazanacağı tazminata hükmedilebileceği gözetilip hesaplama yapılmalıdır.
Bu durumda mahkemece; davacı ... için, davaya konu kaza ile davacı ...'nın ölüm tarihi arasındaki süre için tazminatın hesaplanması konusunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca
göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...Ş., davalı ..., davacı İçişleri Bakanlığı Temsilen Hazine'ye verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 6,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş.'ne geri verilmesine 1.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2016/5892 E. , 2018/8371 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat