17. Hukuk Dairesi 2015/17402 E. , 2018/7825 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2015/17402 E. , 2018/7825 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; müvekkili şirkete işyeri paket poliçesi ile sigortalı olan ... İnşaat Taş. Tic. Ltd. Şti.'ye ait işyerindeki emtianın 19/06/2008 tarihide binanın ana atık su kanalının tıkanması nedeniyle atık suyun sigortalı yere sirayet etmesi sonucu hasarlandığını, yapılan ekpertiz incelemesi ile sigortalı işyerinin giriş katında bulunduğu binanın ana atık su kanalının tıkadığı, takınıklık nedeniyle pis suların sigortalı dükkanın giderinden geri teptiğini, ayrıca tepeden bu pis suların 14 nolu dükkanın alt kısmında bulunan yine sigortalı işyerine ait dışarıdan irtibatlı bölümün tavana yakın kısmından geçen gider borusunun tıkanması nedeniyle sızıntı yaparak bu bölümde yer alan sigortalı işyerine ait emtiayı hasarlandırdığını ve hasarın bu şekilde gerçekleştiğinin belirlendiğini, hasar nedeniyle sigortalıya 17/10/2008 tarihinde 8.628,00 TL ödeme
yapıldığını, TTK'nın 1301. maddesi uyarınca sigortalının halefi olduklarını, bu nedenle de alacağın rücuen tahsiline ilişkin olarak ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalıların borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiklerini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; dava konusu taşınmazda 2. bodrum katın tavanından geçen pis su borularındaki sızıntının sigortalıya ait dükkandaki emtiada hasar oluşturması mümkün görülmediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava işyeri sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminata dayalı icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ile dava dışı sigortalı ... İnş...Şti. arasında düzenlenmiş geçerlilik tarihi 04/02/2008-04/02/2009 olan sigorta poliçesinde konfeksiyon depo ve satış mağazasının sigorta örtüsüne alındığı görülmektedir.
Mahkemece; dava konusu sigortalı işyerinde 2. bodrum katın tavanından geçen pis su borularındaki sızıntının sigortalıya ait dükkandaki emtiada hasar oluşturması mümkün görülmediğinden davanın reddine karar verilmişse de; varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda;meydana geldiği iddia edilen hasarlara ilişkin olarak davacı tarafça mahkeme marifetiyle yaptırılmış bir tespit bulunmadığını, bu nedenle oluşan hasarın tespiti için ekspertiz raporunda yer alan fotoğraflardan yararlanılması gerektiğini, bu fotoğraflardan bir kısmının 19/06/2008 hasar tarihinden sonraki gün 20/06/2008 tarihli fotoğraflar olup, diğer bir kısmı ise hasardan yaklaşık 3 ay sonra 20/09/2008 tarihinde çekilmiş fotoğraflar olduğunu, hasardan hemen sonra çekilen fotoğrafların incelenmesinde hasar raporunda belirtilen 585 metre mine aplik tül kumaş, 20 adet uyku seti, 3 adet battaniye ve 25 adet çadırın zarar gördüğüne ilişkin herhangi bir fotoğrafın bulunmadığının görüldüğünü, mimari projenin incelenmesinde; 14 nolu dükkanın 1. bodrum katta bulunduğu, bitişiğinde, yani yola göre sağ tarafında da 13 nolu dükkanın bulunduğu, projesince her iki dükkana ait bir alt katta depo olmadığı, ( fiiliyatta da depo bulunmadığı ), her iki dükkanın alt katı olan 2. bodrum katta apartmana ait 6
araçlık otopark, sığınak, binaya ait küçük bir depo ve su deposu bulunduğunu, sığınağa ve apartmana ait depoya dışarıdan veya garajdan doğrudan giriş olmadığını, bu mahallere apartman merdiveni ile ulaşıldığını, projesinde 14 nolu dükkanın altının büyük kısmının garaj, küçük kısmının ise sığınağa denk geldiğini, buna göre 14 nolu dükkanın kullandığı depo alanı olmadığını, (kaldıki yukarıda açıklandığı üzere ikinci bodrum katta dükkanların fiilen kullandığı bir alan da olmadığını) 2. bodrum katın tavanından geçen pissu borularındaki sızıntının dükkana ait emtiayı hasarlandırmasının mümkün görülmediğini, çünkü o boruların geçtiği yerin altına isabet eden herhangi bir deposu ya da dükkana ilişkin bir mahal bulunmadığını, buraya vaki bir tıkanıklığın geri tepmesi halinde bile sadece zemin seramikleri üzerine suların yayılabileceği, iddia edildiği şekilde bir hasarlanmaya yol açamayacağı kanaatine varıldığı belirtilmişse de, söz konusu hasardan sonra 25/08/2008 tarihinde düzenlenen ekspertiz raporunda; 19/06/2008 tarihinde sigortalı işyerinin bulunduğu binanın şehir şebeke kanalizasyonunun yağışlara bağlı olmaksızın tıkanarak geri tepmesi sonucu hasar meydana geldiği, 13 ve 14 nolu dükkanların birleştirilerek sigortalı olarak faaliyette bulunduğu ve ayrıca sigortalı işyerinin altında bulunan otoparkın da sigortalı tarafından kiralanmış olduğunu,Kanalizasyona bağlı borunun yağışlara bağlı olmaksızın tıkandığı ve sigortalı işyerinin hem giderlerinden geri teperek sigortalı işyerindeki emtialara zarar verdiğini hem de ayrıca alt kısmında bulunan dışarıdan irtibatlı bölümün tavana yakın kısımdan geçen gider borusunun tıkanma nedeniyle sızıntı yaparak bu bölümde yer alan emtiayı da ıslatarak hasarlandırdığı tespitinde bulunulmuştur. Giderlerden geri tepen suyun 585 mt aplik tül perde kumaşa, 20 adet uyku seti ve 3 adet battaniyeye zarar verdiğini,alt kısmında bulunan dışarıdan irtibatlı bölümün tavana yakın kısımdan geçen gider borusunun tıkanma nedeniyle sızıntı yaptığı bölümde de 25 adet piknik çadırına hasar verdiği ve kullanılamaz hale geldiği belirtilmiştir. Böylece ekspertiz raporunda hem giderlerden geri tepen sular nedeniyle emtiaların hasarlandığı hem de sigortalı işyerinin alt katında bulunan kısımda sızıntı nedeniyle bir kısım emtianın zarar gördüğü belirlenmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise alt kısımda sızıntı ile zarar oluşmasının mümkün olmadığı ve geri tepen sular nedeniyle sigortalı işyerinde zarar gören emtialara ilişkin fotoğraf bulunmadığından dolayı zararın oluşmadığı sonucuna varılmışsa da tespit yapılmadığından ve fotoğraf bulunmadığından zararın
oluşmadığı sonucuna varılması doğru görülmemiş ve Mahkemece aldırılan bilirkişi raporu ile davacı tarafın dayandığı 25/08/2008 tarihli eksper raporu arasında çelişki oluşmuştur.
Bu durumda mahkemece; sigortalı işyerinde oluşan zararın giderlerden geri tepen su nedeniyle meydana gelebilecek zarar ve sızıntı nedeniyle alt katta meydana gelebilecek zarar, sigortalı işyerinin alt kısmında oluşan zarar bakımından, bu kısmın sigortalı tarafından kiralanıp kiralanmadığı, kiralama olmadan depoya emtiaları koydu ise müteselsil sorumluluğunun da olup olamayacağı yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olarak içerisinde makine mühendisi de bulunan bilirkişi heyetinden rapor alınarak, eksper raporu ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
2-Kabule göre de; davalılardan ... vekili; müvekkilinin hasar tarihinde dava konusu taşınmazda malik olmadığını, söz konusu taşınmazı hasarın meydana geldiği tarihten sonra almış olduğunu bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini beyan etmişse de mahkemece bu yönde araştırma yapılmaması doğru görülmemiştir.
3-Poliçe tanzim tarihi ve riziko tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1268. maddesinde 'Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar' düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı şekilde, Yangın Sigortası Genel Şartları'nın C.10. maddesinde de 'sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler iki yılda zamanaşımına uğrar' düzenlemesi benimsenmiştir. Davacının talebinin, zarar sigortalarının bir türü olan işyeri sigorta poliçesine dayandığı; yukarıda ifade olunan mevzuat hükümleri gereği 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu izahtan uzaktır. Davalılar..., ..., ..., ... ve ... vekilinin, yasal süresi içinde usulünce zamanaşımı def'ini ileri sürdüğü görülmekle birlikte mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz değerlendirme yapılmaması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön