17. Hukuk Dairesi 2015/16501 E. , 2018/12674 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2015/16501 E. , 2018/12674 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 18.12.2018 Salı günü davacı vekili Av.... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; müvekkili ...’ın davalılardan ... ’nda olan alacağının tahsili için ... İcra Müdürlüğü'nün 2009/8570 ve 2009/8637 sayılı dosyalarında icra takibi başlattığını, haciz için borçlunun adresine gidildiğinde herhangi bir malının olmadığı tespit edilmiş, yapılan araştırmada davalı borçlunun Osti Gayrimenkul Tarım Turizm San. ve Dış Tic. Ltd.Şti. ndeki hisselerini icra takiplerinin hemen öncesinde ve borcun doğumundan sonra ... Noterliğinde 15/07/2009 tarihinde düzenlenen 17781 yevmiye nolu Limited şirket hisse devir senedi ile devrettiğinin anlaşıldığını belirterek bu hisse devirlerine ilişkin noter senedinin ve bu konudaki tasarrufların İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili; Haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; dava konusu şirket hisse devir işlemlerinin tasarruflarının iptali için İİK'nun 280/1 maddesi uyarınca davalı borçlu ... 'nun devir işlemini alacaklılara zarar verme kastı ile yapması, borçlunun mal varlığının borçlarına yetmediğini, mali durumunu ve zarar verme kastının diğer davalılarca bilindiğinin ispatlanması gerekmekte olup davacı tarafça bu doğrultuda ispata yeterli delil sunulamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da 'iyiniyet kurallarına aykırılık' nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Davacı vekili, davalılardan ...’in Kelebek Oto Kiralama Emlak İnş.Ltd. Şti'nin kurucu ortağı olup bu şirket ile davalı borçlu ... ’nun ortağı olduğu Atılım İnşaat A.Ş. arasında ticari ilişki bulunduğunu, buna göre davalılardan ...’in davalı borçlunun mali durumunu bilebilecek kişilerden olduğunu iddia etmektedir. Mahkemece dinlenen davacı tanığı ... da beyanında; davalı ... Gökçeoğlu’nun yanında bir dönem çalıştığını, davalılardan ...’in de önceden ...’nun yanında çalıştığını belirtmiştir.
Mahkemece; şirket hisse devir işlemlerinin tasarruflarının iptali için İİK'nun 280/1. maddesi uyarınca davalı borçlu Osman Gökçeoğlu'nun devir işlemini alacaklılara zarar verme kastı ile yapması, borçlunun mal varlığının borçlarına yetmediğini, mali durumunu ve zarar verme kastının diğer davalılarca bilindiğinin ispatlanması gerektiğini, yargılama sırasında davacı tarafça bu doğrultuda ispata yeterli delil sunulamadığı gibi mahkemece tüm dosya kapsamından buna dair bir delile de rastlanmadığından davanın reddine karar verilmişse de davalı borçlu Osman ile davalı ... arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, dinlenen tanığın beyanına göre davalı ...’in Osman’ın yanında çalışıp çalışmadığı hususlarında yeterli araştırma yapılmamıştır.
O halde; mahkemece, bu davalılar arasındaki organik bağın incelenmesi yönünden davacının iddiasına göre davalı 3.kişi ...’in davalı borçlu ...’un şirketinde çalışıp çalışmadığı konusunda gerekli araştırma yapılmalıdır. Buna göre davalı ...’ın ortağı olduğu şirketlerin kurulduğu tarihten bugüne kadar tüm ticaret sicil kayıtları getirilip şirketin kuruluş ve ortakları belirlenip, SGK kayıtlarının da getirtilerek davalı 3.kişi ...’in iddiaya göre borçlu ...’nun şirketinde çalışıp çalışmadığı, ...’in ortağı olduğu Kelebek...Şti ile davalı ...’ın ortağı olduğu şirket arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı belirlenerek toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille
temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön