17. Hukuk Dairesi 2015/10157 E. , 2018/6542 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2015/10157 E. , 2018/6542 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.6.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... Turz. Sey. Taş. Nak. Tic. Ltd. Şti vekili Av. ... geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ile davalı ... Turz. Sey. Taş. Nak. Tic. Ltd. Şti vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kusurlu hareketi ile meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının vefat ettiğini, müvekkilince sigortalısının vefatı nedeniyle hak sahiplerine dul ve yetim aylığı ödediğini açıklayıp ödenenin rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; açılan davada iş mahkemelerinin görevli olduğu, Türk Sosyal Sigorta Güvenlik Mevzuatına göre de davacının rücu edebilme hakkının mevcut olmadığı, ayrıca yatırılması gereken teminatın yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıya sigortalı olan murisin meydana gelen trafik kazası sonucu vefatı nedeni ile hak sahiplerine bağlanan dul ve yetim aylığının davalılardan rücuen tahsilini
talep etmiş, mahkemece; öncelikle görevli mahkeme İş Mahkemesi olması gerektiği, davacının da Alman resmi sigorta kurumu olması gerektiği, davacının Alman Resmi Sigorta kurumu değil sadece irtibat bürosu olduğu, ayrıca murisin mirasçılarına ödenen meblağın özel hayat sigortasından kaynaklandığı, resmi bir kurum ödemesi olmadığı, ayrıca yabancı kişi veya tüzel kişilerin ülkede açacakları davalarda öncelikle karşı tarafın menfaatini teminat altına almak için belli bir teminat davanın açılması sırasında alınması gerektiği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hüküm kurulmuştur.
Öncelikle hükmün gerekçesi kendi içerisinde çelişkilidir. 1086 Sayılı HUMK'nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK'nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hükümde taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Şöyle ki, mahkemece öncelikle iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtildiği halde işin esasına girilmiş olması; davacının teminat yatırması gerektiği belirtildiği halde dava şartları yönünden bir karar verilmeksizin talebin esasının inlenmesi, davacının bir irtibat bürosu olduğu kabul edildiği halde hükmün devamında davacının özel hayat sigortacısı olduğunu kabul edilmiş olması çelişkilidir.
Dosya içerisinde bulunan, davaya dayanak Almanca'dan tercüme ödeme belgelerinin incelenmesinde, davacının Alman Sosyal Güvenlik Kanunu 116. maddesi uyarınca hak sahiplerine dul ve yetim aylığı bağladığı, yine ... Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yurdışı Hizmetler Daire Başkanlığı'nın 27/05/2013 havale tarihli yazısında davacının Federal Almanya-Türkiye Cumhuriyeti arasındaki Sosyal Güvenlik konusunda yapılan anlaşmada düzenleme kapsamında tanımlandığı ve yazı cevabı ekinde bildirilen Alman Sosyal Sigorta Kurumları tablosunda davacının da yer aldığı anlaşılmıştır. Tüm bu belgelerden anlaşılacağı üzere davacı, Alman Resmi Sigorta kurumu olup ülkemizde geçerli olan 5510 sayılı yasa gereğince yaptırılması zorunlu Genel Sağlık Sigortası karşılığı kapsamında hizmet vermektedir. Buna göre; davacının Alman ...'sı olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı ve çelişkili gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma ilamının neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28.6.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön