17. Hukuk Dairesi 2015/10923 E. , 2018/5510 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2015/10923 E. , 2018/5510 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından adli yardım talepli olarak süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, tam kusurlu olarak davacıya çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, dalağının alındığını, ayrıca kaburga kemikleri ile sol omzu ve ayağının kırıldığını, bu yaralanmaları nedeniyle işgöremez hale geldiğini, davacının çoğunluğu belgelenemeyen tedavi gideri yapmak zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 50.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden ve 25.000,00 TL. manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 03.02.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 160.000,00 TL'ye yükselterek maddi ve manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalı ... şirketi vekili, poliçe teminat limiti olan 125.000,00 TL. ile sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacının kusur ve zararı ispat etmesi gerektiğini, SGK tarafından davacıya yapılmış ödeme bulunması halinde bunun da tazminattan düşülmesi gerektiğini, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile 160.000,00 TL. işgöremezlik tazminatının, davalı ... şirketi
yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline (davalı ... şirketi poliçe limiti olan 144.327,95 TL. ile sınırlı sorumlu olmak üzere); davacının diğer talepleri konusundaki fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL'nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut olan muhtarlık yazısı ile diğer belgelere istinaden, 6100 sayılı HMK'nun 336. maddesi uyarınca, davacı vekilinin adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; SGK ... İl Müdürlüğü'nün 12.01.2012 tarihli cevabi yazısı ve davalı ... şirketi vekili tarafından dosyaya sunulan 16.12.2010 tarihli ödeme belgesi ile, dava dışı SGK Başkanlığı tarafından davacıya ödenen geçici işgöremezlik tazminatı için davalı ... şirketine rücu edilmesi nedeniyle, davalı ... şirketi tarafından kuruma ödeme yapıldığı sabit olduğundan, davalı ... şirketinin SGK'ya ödediği bedelin, davalının sorumlu olduğu poliçe teminat limiti olan 150.000,00 TL'den düşülmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu davacının yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, 25.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK'nun 56. (BK'nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak
için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının kazada hiçbir kusurunun bulunmaması ve davalı sürücünün tam kusurlu olması, davacının kazadaki yaralanmasına ilişkin tedavisinin uzun sürmesi ve tedaviye rağmen % 34,2 oranında sürekli işgöremez hale gelmesi nedeniyle oluşan zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.













Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön