17. Hukuk Dairesi 2015/19356 E. , 2018/5327 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılardan Hüseyin hakkında takip yapıldığını, ancak borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacı ile müteahhit olarak kendisine düşen daireleri diğer davalılara devrettiğini belirterek, tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılara, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, ...'ın ... Noterliği'nin 20/07/2010 tarih ve 22793 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan haklarını yine ... Noterliğinin 15/06/2011 tarih ve 19835 yevmiye numaralı işlemi ile, çocuklarının sahibi olduğu ... İnşaat Ltd. Şti'ye devrettiği, bu devir işlemi yönünden tasarrufun iptali şartları oluştuğunu ancak davacı tarafın başlangıçta tasarrufun iptali veya tapu iptal tescil olarak terditli açtığı davayı daha sonra 22/10/2014 tarihli dilekçe ile talep sonucunun hasrederek tapu iptal ve tescil olarak somutlaştırdığı, bu durumda artık borçlu ... ile davalı ... inşaat ltd. Şti, arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan hakların devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilemeyeceği, tapu iptali talebi yönünden ise arsa sahibi ile hakların devredildiği şirket arasındaki sözleşme ilişkisi gereği bir muvazaadan söz edilemeyeğinden tapu iptal kararı verilemeyeceği, burada asıl muvazaalı işlemin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan hakların borçlu ... tarafından, borçlunun çocuklarının sahibi oldu şirkete devir işlemi olduğu, tapu iptal talebi yönünden bir muvazaanın bulunmadığı, üçüncü şahıslar adına kayıtlı olan taşınmazların tapusunun iptal edilerek takip borçlusu davalı ... adına tescilinin mümkün olmadığını, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine diğer davalılar yönünden ise belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde davasını İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline istemiştir. Ancak 22.10.2014 tarihli dilekçe ile İİK'nun 94.maddesi gereğince yetki aldıklarını, müteahhit olan borçlunun arsa sahipleri ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müteahhite düşen dairelerin tapusunun iptali ile borçlu adına tescilen karar verilmesini ve bu nedenle davayı borçlu ..., ... İnş. Taah. Nak. Teks. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ...'e yönelttiklerini diğer davalılar hakkındaki davalarından feragat ettiğini belirtmiştir. Aynı yöndeki beyanlarını 04.11.2014 tarihinde ön inceleme oturumunda da ifade ederek beyanları hazır olan taraflarca imzalanmıştır.
Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi davalardan olup basit yargılama usulünde HMK'nun 319.maddesine göre iddianın genişletilmesi yasağı dava açılması ile başlar ve son olarak ön inceleme aşamasında ancak karşı tarafın açık muvafakati ile değiştirebilir. Davacı vekilinin 22.10.2014 tarihli dilekçesi HMK'nun 319 .maddesinde belirtilen sürelerden sonra olduğu gibi ön inceleme oturumunda gelen tarafların bu değişikliğe açık bir muvafakatleri de yoktur. Davacının 22.10.2014 tarihli dilekçesinin harç yatırmadığından ıslah olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir.
Bu durumda, mahkemece 22.10.2014 tarihli dilekçe dikkate alınmadan davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların değerlendirilmesi gerekmektedir.Diğer yandan davacı, davasını İİK'nun 94.maddesine göre devam edileceği düşüncesi ile, tasarrufun iptalini istediği ve başlangıçta buna göre taraf gösterdiği bir kısım davalılar hakkındaki davadan feragat etmiş ise de feragatin dayanağı kalmadığından ve feragat hakkın özünden vazgeçme niteliğinde olmadığından geçersiz olup, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... yeniden davada taraf olmaları yönünde dahili davalı yapılarak, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre yargılamanın yapılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.05.2018 günü oybirliğiyle karar verilmiştir.
17. Hukuk Dairesi 2015/19356 E. , 2018/5327 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 59 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat