17. Hukuk Dairesi 2015/16442 E. , 2018/2344 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkilinin eşi müteveffa ...’in 17/06/2009 tarihinde motosikletiyle seyir halindeyken davalılardan ...’in yönetimindeki aracın arkadan çarpması sonucu motosikleti ve motosikletten yere düşeni altına aldığını ve sürüklediğini, bu esnada karşı yönden seyreden diğer davalı ...’in sevk ve idaresindeki aracın da ölene çarptığını, her iki sürücünün de dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanmaları sonucu ...’in hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 12.000,00 TL maddi ve 300.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 17/06/2009 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili; sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere ölüm, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde kişi başı azami 150.000,00 TL olduğunu, ihtiyati mali mesuliyet sigorta poliçesinde ise kombine limit olarak 20.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ...(...) Sigorta A.Ş. vekili; dava konusu aracın müvekkili şirkete trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminat kapsamında olmadığını, reddi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili; meydana gelen kazada müvekkilinin hiçbir şekilde kusurunun bulunmadığını, davanın niteliği göz önünde tutularak öncelikle hak sahiplerine SGK kurumu tarafından kaza nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu, talep edilen cenaze masrafının belgelendirilmediğini, bu yüzden kabul etmediklerini, bu nedenle haksız mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili; müvekkilinin trafik kazasında kusursuz olduğunu, ...’in olay günü kullandığı motosiklete arkadan çarparak yere düşmesine ve ölümüne yol açan asıl kusurlu sürücünün ... olduğunu, maddi ve manevi tazminat istemlerinin fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacılardan ...’in davasının takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına, diğer davacıların davalarının kısmen kabulüne, davalılardan ..., ... ve ... Sigorta aleyhine açılan davanın reddine, maddi tazminat olarak, davacılardan ... için 106.472,92 TL ve ... için 22.190,79 TL'nin, kaza tarihi olan 17/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan ..., ... ve ... Sigorta A.Ş.'den (Bu sigorta şirketi sigorta limitiyle sorumlu olmak şartıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat olarak, kazada ölenin eşi ...için 70.000,00 TL, çocuğu ... için 20.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL, ...için 10.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL ve ... için 10.000,00 TL'nin, kaza tarihi olan 17/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan ... ve ...’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, cenaze masrafından alacak olarak, 1.000,00 TL'nin kaza tarihi olan 17/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan ... ve ...’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, dair karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar ... ve ... vekilinin kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava davacı murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu'nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ve 47. maddesi gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların yüksek olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacı taraf, trafik kazası sonucu müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp tazminat talep etmiş buna göre de bilirkişi tarafından TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak davacıların ve desteğin kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmiş ve hesaplama yapılmış olup mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.Ancak karara esas alınan hesaplama, Hukuk Genel Kurulu'nun 1989/4-586 esas,1990/199 sayılı kararı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun değildir. Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamı hakim tarafından belirleneceğinden, tazminat hesabında Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacıların ve desteğin muhtemel yaşam süresi belirlenmelidir. Mahkemece bilirkişiden, davacıların gerçek zararı yönünden PMF 1931 yaşam tablosunun kullanıldığı ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
4-Borçlar Kanunu m.45/1 kapsamında ele alınması gereken defin masrafları, ölümle doğrudan doğruya ilgili olan ve ölenin dini ile sosyal ve ekonomik durumuna uygun bulunan giderlerdir. Davacılar vekili, dava dilekçesinde, desteklerinin ölümü nedeniyle müvekkillerinin katlandığı defin masraflarının da tahsilini istemiştir. Maddi tazminatın her türünün ispatı davacılara aittir. Ne var ki ölen her şahıs için yakınlarının veya ailesinin ya da ailelerden birinin mutlak surette bazı defin giderlerine katlandığının kabulü zorunludur. Bunun aksi düşünülemez. Bütün mesele defin giderlerinin kapsamını belirlemekte toplanır. Bu tür giderler her türlü delille ispatlanabilir. Bu konuda delil ibraz edilememesi halinde dahi mahkeme,bir bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle sarfedilen giderleri tespit ettirmek zorundadır. Ölüm olayı gerçekleştiğine göre, bunun için bir takım giderlerin yapıldığının da kabulü gerekir. Mahkemece bu konuda ilgili birimlerden bilgi alınarak karar verilebileceği gibi, BK.42/2 maddesi uyarınca da bu kalem istek için takdir edilecek tazminata da hükmedilebilir. Ancak müftülük ve Belediye'den bu konuda araştırma yapıldığına dair araştırma olmadığı gibi bilirkişi raporu da bu hususta hüküm vermeye elverişli değildir. Eksik inceleme ile ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak cenaze masrafına karar verilmesi doğru değildir.
5-Bozma sebep ve şekline göre davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'e geri verilmesine, 14/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2015/16442 E. , 2018/2344 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat