17. Hukuk Dairesi 2015/4792 E. , 2018/382 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2015/4792 E. , 2018/382 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 30.1.2018 Salı günü davacı vekili Av. Cenap Ulus geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının ... plaka sayılı öğrenci servisi içerisinde yolcu olarak bulunduğunu, davalı .... Tur AŞ. ile davacı arasında sözleşmesi mevcut olduğunu, trafik kazası tespit tutanağında her iki sürücünün de kusurlu olduğunun belirtildiğini, yolcu olan davacının ise kusursuz olduğunu, kaza neticisinde ağır derecede yaralanan ve hayati tehlike geçiren davacı küçükte kalça ve bacak kısımlarına giren cam parçalarnın yırtığa neden olduğunu, kemik kırıkları meydana geldiğini, yırtıkların ve ameliyat izlerinin halen mevcut olduğunu, davacı küçüğün 31.12.2009-28.01.2010 tarihleri arasında hastanede yatılı olarak tedavi gördüğünü ve iki ameliyat geçirdiğini, ilk günden itibaren idrarını yapamadığından idrar sondası takıldığını, ameliyat ile kırık bölgesine platin takıldığını ve bu platinlerin sabitlenmesi için eksternal fiksatör diye tabir edilen ve 4 ay süreyle takılı kalan alet takıldığını, 28.01.2010 tarihinde davacı küçüğün taburcu olarak tedavisine evinde devam ettiğini, 28/01/2010 tarihinden sonra ise takılan fiksatör nedeniyle kıpırdayamayan davacı küçüğün devamlı suretle Mayıs 2010 tarihine kadar yattığını, aylık olarak belirlenen düzenli kontrollerin dışında idrarını yapamadığından haftada ya da 10 günde bir düzensiz kontrollere gidildiğini, sonda kullanımı
enfeksiyona neden olduğu için bu süreçin tamamında enfeksiyon tedavisi de uygulandığını, eksternal fiksatör aleti 12.04.2010 tarihinde çıkarıldıktan sonra yürümeye başlaması için koltuk değnekleri alındığını, 2010 Ağustos ayında tek başına yürüyebilmeyi başarabildiğini, egzersiz gibi tedavi ve kontrollerin halen devam ettiğini, davacı küçüğün kaza tarihinde henüz 16 yaşında olup ...sınıf öğrencisi olduğunu, babasının tedavi için... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine açık senet verdiğini, hastane giderleri dışında doktorların özel muayene ücretleri, ameliyat ücretleri, hasta özel yatağı, koltuk değneğine ait giderleri ile refakatçi, kantin harcamaları ve yol giderleri gibi hayatın olağan akışına göre uğranılan diğer tüm zararları talep ettiklerini belirterek, 200.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihi olan 31/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan ..., ..., ... ve Süper Tur Turizm Tic. ve San. AŞ.'den müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair hakları saklı tutularak 1.000,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketleri için poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 21.639,25 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 20.397,25 TL maddi tazminatın sigorta şirketleri açısından dava tarihinden, sigorta şirketi dışındaki davalılar açısından ise olay tarihi olan 31/12/2009 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 30.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan 31/12/2009 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazası sonucunda yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Hükme esas alınan 23.09.2014 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda ve 25.09.2014 tarihli ek raporda, net asgari ücrete göre hesaplama yapılmıştır.
Dosya içinde bulunan bilgi ve belgelere göre davacı ...'in kaza tarihinde lise öğrencisi olduğu ve yargılama sürecinde ise yüksek öğrenime başladığı, Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır.
Böyle bir davada gerçek zararın belirlenmesi için davacı ...'in tahsilini bitirdikten sonra branşına göre muhtemel iş bulma süresi ve gelir durumunun ilgili kuruluşlardan araştırılıp tespit edilerek bu miktara göre tazminatın belirlenmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davacının Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi gördüğü, ameliyat olduğu, kırık bölgeye platin takıldığı, sonda uygulandığı, akabinde doktor muayene ve kontrollerinin yapıldığı, gerek hastanede yattığı gerekse taburcu olduktan sonra ulaşım, otopark, refakatçi, kantin harcamaları, koltuk değneği ve pansuman gideri gibi masrafları olduğu bildirilerek tedavi giderleri de talep edilmiş, bu konuda bilirkişi tarafından inceleme yapılmamış, mahkemece B.K 42.madde hükmü gözden kaçırılarak davacı yanın anılan talep ile ilgili belge sunmamış olması gerekçe gösterilerek tedavi gideri talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından davacı vekilinin 05.05.2011 tarihli dilekçesinde, belgeli tedavi gideri olarak; özel doktor ameliyat ve muayene ücretlerini/farklarını ve refakatçi giderlerini talep ederek bunlara ilişkin ödeme belgelerini sunmuş olduğu, belgesiz tedavi gideri olarak da,davacının gerek hastanede yattığı sürede gerekse taburcu olduktan sonrası için ulaşım, otopark, refakatçi, kantin harcamaları, koltuk değneği ve pansuman gideri gibi masraflarını talep etmiş olduğu, hususları anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre 'trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı', Yasanın geçici 1. maddesi ile de 'Bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun'un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20'sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,' öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanununa göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu'na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Mahkemece işbu davada davacıya tedavi gideri bakımından SGK’ya başvurması için süre verilmiş, SGK tarafından 5.4.2012 tarihinde davacıya cevaben; havalı yatak bedeli dışında kalan tedavi fark ücret bedelleri ve özel muayene ücretinin SUT hükümlerine göre SGK tarafından ödenemeyeceği bildirilmiştir.
Somut olayda tedavi giderine yönelik olarak bilirkişi raporu alınmamış olmakla birlikte davacının belgeli ve belgesiz şekilde tedavi harcamaları yaptığı dosya kapsamı ile sabittir.
Bu durumda 'Sosyal Güvenlik Kurumu'nun davaya dahil edilmesi, davacının yaralanmasına ilişkin olarak, dosyadaki raporlar,belgeler, tedavi süreci dikkate alınarak konusunda uzman doktor bilirkişiden, tedavi ile ilgili yapılmak zorunda kalınan tedavi giderleri, tedaviye bağlı ilgili diğer giderler ile ulaşım giderleri konusunda rapor alınarak
2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumluluğunda bulunan ve bulunmayan tedavi giderleri belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı biçimde tedavi giderleri yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Yargılama sırasında alınan 26.02.2014 günlü raporda, davacının vücut çalışma gücünü %6.3 oranında kaybettiği belirlenmiş, aktüerya bilirkişi raporunda ise davacının kaza tarihinde 17 yaşında ve öğrenci olması nedeniyle gelir elde etmeye başlamadığı bildirilerek tazminat hesaplaması 18 yaşından itibaren yapılmıştır. Kaza tarihinde davacı 17 yaşında olup öğrencidir. Yalnızca meslek sahipleri ve çalışıp kazanç elde etmekte olanların değil, uğranılan kaza nedeniyle oluşan maluliyet nedeniyle günlük işlerini yapamayan veya yapmakta zorlanan diğer kişilerin de maddi tazminat(efor tazminatı) talep edebileceğinin kabulü gerekmekte olup, olay sırasında 17 yaşında olan davacının maluliyeti nedeniyle kaza tarihinden itibaren maddi tazminat isteyebileceği hususu gözetilerek, aktüerya bilirkişisinden bu doğrultuda ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1),(2)ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,(4) nolu bentte açıklanan nedenlerle,davacı vekilinin yargılama giderlerine yönelik sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/01/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön