17. Hukuk Dairesi 2015/18904 E. , 2018/170 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı Halk Bankası Adıyaman Şubesi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde Müvekkili banka ile davalı ... arasında 18.07.2011 tarihli bireysel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının bireysel kredi sözleşmesiyle müvekkili bankadan 30.000,00 TL kredi kullandığını, davalının krediye ilişkin geri ödeme taksitlerini ödemediğini davalı hakkında ...İcra Müdürlüğünün 2012/1807 dosyasında icra takibi açılarak borçlunun malvarlığının sorgulanması neticesinde malvarlığını alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla 3. kişilere devretmiş olduğunu tespit ettiklerini, davalının piyasaya yüklü miktarda borcu dururken, malvarlığını 3. kişilere devretmesinin tasarrufun iptali nedeni olduğunu, davalı ile işlem yapan diğer davalı ...'nun piyasaya pek çok borcu bulunduğunu, borçlu hakkında icra takibi açıldığını bildiğini, dava konusu edilen taşınmaz üzerinde hacizler mevcut olmasına rağmen 3. kişi konumunda bulunan davalının taşınmazı satın aldığını, satın alınan taşınmazın satış tarihi itibarıyla değerinin tapu satış senedinde gösterilen değerden çok yüksek olduğunu, davalının evinde haciz edilen menkul malların borcu karşılayarak değer ve miktarda olmayıp borçlunun hacze kabil malvarlığının bulunmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,
davalılar arasında gerçekleşen ... Mahallesi, 104 ada, 12 parsel, 5. Kat, 105 sayılı bağımsız bölümüne ilişkin tasarrufun iptali ile anılan mal üzerinde cebri icra yapabilme yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş dava konusu gayrımenkulün 4. kişiye satıldığının tespit edilmesi sebebi ile talebin bedele dönüştürüldüğünü beyan etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu satışın gerçek bir satış olduğunu, söz konusu gayrımenkulü büro kullanım amaçlı bedelini ödeyerek satın aldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, gerek aciz belgesinin yokluğu ve gerekse taşınmazın satıldığı tarihte, davalı borçlu ...'ın taşınmaz üzerinde herhangi bir kısıtlayıcı unsurun bulunmaması sebebi ile davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine, davacı tarafın davasını 60.000,00 TL bedele dönüştürmesi nedeniyle, bu değer üzerinden davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilme gerektiği kanaatine varılarak, hesap edilen 6.900,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalı ...'ya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Halk Bankası AŞ Adıyaman Şubesi vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat'i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olmakla birlikte aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasında ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından (veya bozulmasından) sonra bile sunulma olanağı vardır.
Somut olayda 38.572,63 TL üzerinden başlatılan ve kesinleşen takipte 11.07.2012 tarihinde borçlunun adresinde yapılan hacizde “borçlunun olmadığı, borçlunun eşinin hazır bulunduğu, haciz işlemine geçildiği ve hacze kabil mala rastlanamadığı” tutanak altına alınmıştır. 18.02.2013 tarihli hacizde de “bir kısım ev eşyasının haczedildiği, hacze kabil başkaca mala rastlanmadığı “ tespit edilmiş, yine karar tarihinden sonra davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 09.09.2015 tarihli haciz tutanağında da “Borçlu huzurunda yapılan hacizde hacze kabil mal bulunamadığı da“ tespit edilmiştir. Söz konusu haciz tutanaklarının İİK'nun 105.madde kapsamında aciz belgesi niteliğinde olduğundan esasa girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2- Kabule göre de, dosyada dava şartı olan geçerli bir aciz vesikasının bulunmaması nedeniyle ile davanın reddine karar verilmesi sebebi ile davalı lehine sonucu itibari ile de maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.01.2018 günü oybirliği ile karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2015/18904 E. , 2018/170 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat