17. Hukuk Dairesi 2015/16379 E. , 2018/8570 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 16.04.2013 tarihinde meydana gelen olayda ... plakalı araç ile ... plaka sayılı aracın çarpması neticesinde ... plakalı araç içinde bulunan davacıların oğlu ... vefat ettiğini ileri sürerek, her bir davacı için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketine müracaat tarihinden 8 gün sonra işleyecek yasal faizi ile birlikte verilmesini, ayrıca davacılara ayrı ayrı ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 20.000,00 TL manevi tazminatın verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müteveffanın müvekkili tarafından kendisine emanet bırakılan bir aracı kullanmaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı ... lehine 21.150,09 TL'nin davacı ... lehine 35.862,53 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, alacağa yasal faiz işletilmesine, faizin davalı ... yönünden kaza tarihinden, Sigorta şirketi yönünden ise 20.08.2013 tarihinden itibaren başlatılmasına, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine, davacı ... lehine 15.000,00 TL, davacı ... lehine 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'dan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacının yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu, davacıların oğullarının vefat etmesi nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tarafların kusur
dereceleri gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3- Davacı taraf, dava dilekçesinde, davaya konu ettiği tazminatlar için olay tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hüküm altına alınan manevi tazminat için, faize karar verilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği
kısma ilişkin olarak, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Bu nedenlerle mahkemece; hüküm altına alınan manevi tazminata, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 5.916,13 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına ve peşin alınan harcın temyiz eden davacılara istek halinde geri verilmesine, 13.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2015/16379 E. , 2018/8570 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat