17. Hukuk Dairesi 2017/1760 E. , 2018/8224 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... aleyhine takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, dava konusu taşımazını diğer davalı ...'e düşük bedel ile sattığını belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiş, daha sonra son malik ...'de davaya dahil edilerek bu şahsa yapılan satışında iptali istenilmiştir.
Davalı ... ve ..., satışın muvazaalı olmadığını, satış yapan şahısları tanımadıklarını belirtmiştir.
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davalı ...'nin kötü niyeti kanıtlanmadığından hakkındaki davanın reddine, davalı ...'e yapılan satışta, taşınmazın gerçek değerleri ile tapudaki satış bedeli arasında fark olduğundan bahisle davanın kabulüne, bedelinin anılan şahıstan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun İptali istemine ilişkindir.
... ve İflas Kanunu'nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da 'iyiniyet kurallarına aykırılık' nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2. maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir.Öte yandan dava koşullarından olan taraf teşekkülü yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken bir husustur.
Dosya içeriğinden, dava konusu taşınmazın 31.05.2013 tarihinde borçlu tarafından davalı ...'e satıldığı onunda 24.10.2013 tarihinde dava dışı ... ...'a, o da 16.01.2014 tarihinde yine dava dışı ... ...'a onun da 26.05.2014 tarihinde davalı ...'ye sattığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İİK. 282 madde hükmüne göre, mahkemece davacıdan dava dışı ... ... ve ... ...'a da davayı yöneltip yöneltmeyeceği yada bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Taraf teşekkülü resen göz önünde tutulması gerekmekte olup, mahkemenin davadan önce devirlerin gerçekleştiği gerekçesi ile anılan şahıslara davanın yöneltilmemesi yönündeki kararı isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...'ya geri verilmesine 26/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2017/1760 E. , 2018/8224 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat