17. Hukuk Dairesi 2015/18148 E. , 2018/5099 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2015/18148 E. , 2018/5099 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı ...'nun haciz ihbarnamesi ile kamu borçlusu dava dışı .......Ltd.Şti'nin pirim borcundan dolayı davacıdaki alacaklarına haciz konulduğunu bildirdiğini, ancak bildirime süresinde itiraz edilemediğini ancak anılan şirkete bir 8.433,00 TL borçları olduğunu, kalan 60.066,64 TL borçlarının olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı alacaklı ... vekili, davacının 7 günlük sürede itiraz etmediğinden borcun zimmetinde sayıldığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporuna göre, haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyla amme borçlusuna 8.433,86-TL'yi aşan davaya konu 60.066,14-TL bakımından borçlu olmadığının anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,6183 sayılı yasanın 79.maddesinden kaynaklanan menfi tesbit davasına ilişkindir.
5510 sayılı Yasa'nın 88.maddesinin 16.fıkrasında 'Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil ve Usulü Hakkındaki Kanunun 51.,102,ve 106,maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır..'aynı maddenin 19.fıkrasında da 'Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil ve Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı birimin bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir.'denilmektedir. (506 sayılı Yasa'nın 80/7) Anılan Yasa'nın 101.maddesinde de aynı yönde bir düzenleme ile 'Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde,bu Kanun hükümlerinin uygulamasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.' hükmü yer almaktadır. (506 sayılı Yasa'nın 134.maddesi) 5521 sayılı İş Mahkemeleri kanunun MADDE 1 - İş Kanunu'na göre işçi sayılan kimselerle (o Kanunun değiştirilen ikinci maddesinin C, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş aktinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur. Bu mahkemeler:
A) 5018 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin (E) fıkrasına göre sendikaların açacakları ve bu sıfatla aleyhlerine açılacak hukuk dâvalarına;
B)İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve dâvalara da bakarlar.
İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerdeki bu dâvalara, o yerde görevlendirilecek mahkeme tarafından, temsilci üyeler alınmaksızın, bu kanundaki esas ve usullere göre bakılır.
Fiilî ve hukuki imkânsızlıklar dolayısıyla iş mahkemesinin toplu olarak görevini yapamadığı hallerde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır denilmiştir.
Bu durumda, somut uyuşmazlık davalı ....nın prim alacağının tahsili için haciz koymasından kaynaklanmasına göre eldeki davaya genel mahkemelerde bakılamayacağından ve görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece bu husus resen gözönünde tutularak, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile bozma nedenine göre diğer hususlar temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 16.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön