17. Hukuk Dairesi 2015/7904 E. , 2018/4545 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin desteğinin davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı aracın sürücüsü iken gerçekleşen kazada öldüğünü açıklayıp 35.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 35.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasında kaynaklanan ölüme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının zararının belirlenebilmesi için gelir durumunun net olarak belirlenmesi gerekir. Davacı vekili desteğin şirkette müdür olduğunu ve aynı zamanda %51 hisse sahibi olduğunu, ölenin aylık ortalama kazancının 20.000,00 TL olduğunu belirtmiş, sosyal ve ekonomik durum araştırmasında desteğin çiftçilik ve patates alım satım işi yaptığı, Dağlar Tohumculuk adlı şirkette hisse sahibi olduğu, aylık sabit gelirinin olmadığı belirtilmiş, dinlenen tanık
ise ölenin kendine ait ve kiraladığı tarlalarda büyük çapta patates yetiştiriciliği yaptığını belirtmiş, aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda desteğin ortalama 5.000,00 TL düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilerek hesaplama yapmış mahkemece hesaplama hükme esas alınmıştır. Ancak desteğin ne iş yaptığı ve kazancı net olarak ispatlanmamıştır.
Öncelikle desteğin ortağı olduğu ve hissedarı olduğu iddia edilen şirketten desteğin yaptığı işi ve gelirine ilişkin belgelerin getirtilmesi, desteğin bu şirket ortaklığı dışında yapmış olduğu başka işler var ise bu konuda davacılara daha net ve kesin deliller ile ispat hakkı tanınması, şirket ortaklığının ve şirket gelirinin miras yolu ile davacılara geçeceği kabul edilerek, desteğin yaptığı işi yapabilecek kişiye verilecek ücret emsallerinin araştırılması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre tazminatın belirlenmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemini olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de emeklilik ya da çalışma hayatının sona erdiği pasif dönemini oluşturduğu Dairemiz ve Yargıtay'ın yerleşik uygulaması ile benimsenmiştir. Destekten yoksun kalma nedeniyle tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararının asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan şekilde bir hesaplama yapılmamış, işlemiş/bilinen dönem ve işleyecek/bilinmeyen dönem ile aktif/pasif dönemlerinin ayrı şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı ve hangi usul ile hesaplandığı rapordan anlaşılamamıştır.
Yukarıda da açıklandığı gibi yaşam süresinde kişinin çalışma hayatının sona erdiği pasif döneminin belirlenerek bu dönemde elde edeceği gelir düzeyinin yalnızca çalışan kişiler için öngörülen Asgari Geçim İndirimi uygulanmaksızın Asgari Geçim İndirimsiz asgari ücret düzeyinde gelir sağladığının kabul edilerek buna göre hesaplanma yapılması gerekirken denetlenemeyen hatalı hesaplama tarzı uygulanan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2015/7904 E. , 2018/4545 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 123 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat