17. Hukuk Dairesi 2015/5619 E. , 2018/685 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2015/5619 E. , 2018/685 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.02.2018 Salı günü davalı ... (Asil) ve vekili Av. ... ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Davacı ve diğer davalı ... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/13011 sayılı dosyası ile davalılardan ... hakkında icra takibi başlatıldığını, ... hakkında başlatılan icra takibinde borcu ödemediğini, borcu karşılayacak mal bulmadığını ve 16.05.2011 tarihli borç ödemeden aciz vesikası alındığını, takip tarihinden yaklaşık 20 gün öncesinde ... Mah. 488 ada 27 parsel 4 No'lu bağımsız bölümü 13.500,00 TL gibi düşük bir rakam ile yeğeni olan ...'e devrettiğini, söz konusu taşınmazın değerinin çok altında satıldığını, ...'un, borcun doğumundan sonra takipten kısa süre önce söz konusu taşınmazı devretmesi, icra takibinin olası sonuçlarını bertaraf etme maksadı taşıdığını gösterdiğini, ..., 28.10.2010 tarihinde ...'a 22.500,00 TL'ye söz konusu taşınmazı devrettiğini, bu sebeple birlikte İİK.'nun 283. maddesinin II. bendi uyarınca, ...'in nakden tazmin sorumluluğunu ortaya çıktığını, ... isimli şahıs ... mirasçısı ...'un ...'de çalıştığı işyerinden patronu veya gizli ortağı olduğunu, satış sürelerinin kısa oluşu, satış bedelinin gerçek bedelden çok düşük olması ve ...'ın, diğer davalı ... ile iş yapması taşınmazın şu an ki maliki olan ...'ın da kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, bu nedenle İİK'nun 279 vd uyarınca tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Borçlu ... ve ... üzerinde malvarlığı bulunduğunu, borçlunun aciz içerisinde olmadığını, borcu karşılayacak şekilde borçlu ... adına ... trafiğinde kayıtlı ... plakalı ... marka bir araç bulunduğunu, ayrıca borçlu ...'ın eşinden kalan hisseli bir taşınmazınında bulunduğunu, müvekkili iyiniyetli olduğunu 40.000,00 TL'ye bu taşınmazı 11.12.2009 tarihinde satın aldığını, 28.10.2010 tarihinde ... mh. 27 parsel 4 Nolu bağımsız bölümü de diğer davalı ...'a 50.000,00 TL bedelle sattığını yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu, borçluları zarara uğratma kastını taşımadığını, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle, diğer davalıları tanımadığını, görüşme yada yakınlığının bulunmadığını, şahsına ait ... ve ...de çok sayıda gayrimenkulun bulunduğunu, dava konusu taşınmazın satılık olduğunu öğrendiğini ve taşınmazı 28/10/2010 tarihinde 50,00 bin TL karşılığında satın aldığını, daha sonra taşınmazı 55.000,00 TL karşılığında ... isimli şahsa sattığını beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının davasının kabulüne, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/13011 sayılı takip dosyasındaki 28/10/2010 tarihindeki alacak ve ferilerini geçmemek kaydı ile yine bu tarihteki ... ilçesi 488 ada 27 nolu parsel 1. Kat 4 nolu meskenin rayiç değeri olan 51.000,00 TL'yi geçmemek üzere davalı ...'dan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ... yönünden kötü niyeti ıspatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... ile davalı borçlu arasında İİK 278 maddesine göre aralarında akrabalık ilişkisi bulunmasına ve dava konusu gayrımenkulün gerçek değeri ile satış değeri arasında bedel farkı bulunmamasına göre, mahkemece davalı lehine reddedilen kısım bulunmamasına göre tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.'nun 278., 279. ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.İİK.'nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.Mahkemece davalı 4. kişi olan ...'ın kötü niyetinin ispat edilememesi gerekçesi ile davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsam ve içeriğine uygun düşmemektedir.Tasarruf konusu ... Mah, 488 ada, 27 parsel 4 nolu bağımsız bölüm” davalı borçlu muris ... tarafından 11.12.2009 tarihinde davalı 3. kişi olan yiğeni ...'e, ... tarafından da davalı 4. kişi ...'a 28.10.2010 tarihinde satılmış, ... tarafından da dava dışı ...'e satılmış ancak dava dışı ... davaya dahil edilmemiş davacının bu yönde beyanı alınmamıştır.
Davacı tarafından davalı ...'ın davalı borçlu ...'un mirasçıcı ...'un ... de çalıştığı işyerindeki patronu ...'ın babası olduğu, SGK kayıtları ve nüfus kayıtları ile durumun ispatlandığı, İİK 280'e göre borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastını bilen veya bilebilecek kişilerden olmalarına göre davalı ... yönünden de iptal şartlarının oluştuğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 2.612,81 TL kalan harcın temyiz eden davalı ...'den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 07/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön