17. Hukuk Dairesi 2016/18294 E. , 2019/10192 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiliyle ... Sigorta A.Ş. arasında akdolunan 28.12.2000 tarih ve 17540924 sayılı sigorta sözleşmesi kapsamında işyerini 22.500.000.000 TL bedelle sigortalandığını, sigortalanan söz konusu işyerinin 01.01.2001 tarihinde sel baskını nedeniyle, ilgili sigorta şirketinin tayin ettiği eksper tarafından tespit edilen 17.000.000.000 TL civarında hasar bedeli oluştuğunu, daha sonra davalı şirketin prim tahsilat makbuzunun tarihinin 03.01.2001 olduğu gerekçesi ile hasar bedelini ödemediğini, prim ödemesinin gerçekte 28.12.2000 olmasına rağmen sigorta şirketinin tahsilat makbuzunun tarihinin özel silicilerle değiştirdiğini, davalının kötü niyetli olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ilen hasar bedelinin sel baskını olan 01.01.2001 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı tarafın, sigorta bedelini haklı bir neden olmaksızın, haksız ve kötüniyetli olarak ödememesinden kaynaklı gecikmeden dolayı fazlaya dair haklarının saklı olması kaydı ile 1.000..TL'nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde ve dava sırasındaki beyanlarında davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne 11.900. TL'nin, 06.01.2001 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, diğer alacak taleplerinin ve fazlaya ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin poliçenin geçersiz olduğuna dair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava işyeri sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı vekili, davacıya ait işyerinin davalı ... şirketi tarafından 28.12.2000 tarihinde “işimin sigorta poliçesi” ile sigortalandığı ve iş yerinin sel ve su baskınına karşı 22.500.000.000 TL bedel ile teminat kapsamında olduğu, 01.01.2001 tarihinde meydana gelen sel baskını nedeni ile iş yerinin hasar gördüğü beyan edilmiştir.
Davalı vekili, sigorta poliçesinin geçerli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03.04.2006 tarih, 2005/3758 E- 2006/3475 K sayılı ilamı ile poliçe düzenleme tarihi esas alınarak davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11 HD’nin 03.04.2006 tarih, 2005/3758 E- 2006/3475 K sayılı ilamına göre prim borcunun ne zaman ödendiğinin bilirkişi heyet raporu ile belirlenerek poliçenin geçerli olup olmadığına ilişkin karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda “Prim Tahsilat Makbuzu' başlıklı belge üzerinde yapılan grafolojik inceleme sonucunda, düzenleme tarihinde gözle görülür şekilde oynama yapıldığının tespit edildiği, prim borcunun riziko gerçekleşmeden önce ödendiği, dosya kapsamına göre dava konusu iş yerindeki hasarın tam olarak tespitinin mümkün olmamasından ötürü işletmenin niteliği, davacı tarafın talebi, davalı tarafın da tazminata ilişkin herhangi bir itirazının bulunmaması gerekçesi ile talep edilen 17.000.TL tazminat bedelinden %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davanın ksımen kabulü ile 11.900.TL'nin
06.01.2001 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Sigorta sözleşmesi; sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi yükümlendiği sözleşmedir.
Uyulan bozma ilamına göre mahkemece poliçenin geçerli olduğu tespit edilmiş ancak gerçek zararın ne kadar olduğu yönünde herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
Davacı ... sözleşmesi ile teminat altına alınan işyerinin sel baskını sebebi ile hasarlanması sebebi ile rizikonun tahsilini talep etmiştir. Davalı vekilinin beyanlarından söz konusu hasara ilişkin sigortaya başvurulduğu ancak herhangi bir hasar dosyasının olmadığı, davacının da hasara ilişkin tespit yaptırmadığı anlaşılmaktadır. Sigorta şirketi TTK. Hükümlerine göre gerçek zarardan sorumludur.
O halde mahkemece, rizikonun meydana geldiği tarihte, poliçenin adresinde davacının ne iş ile iştigal ettiği, davacının işyerinde ne şekilde bir hasar olduğu kapsamı ve zarar miktarının belirlenmesi için işin niteliğine göre bilir kişi heyeti oluşturularak gerektiğinde borçlar kanununun42. Madde hükmü de değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken zararın ne olduğuna yönelik bilirkişi raporu da alınmaksızın, sadece davacı beyanına göre 17.000 TL hasar meydana geldiği kabul edilerek bu bedel üzerinden mahkemece takdiren hakkaniyet indirimi yapılarak eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bette açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 30.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2016/18294 E. , 2019/10192 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat