17. Hukuk Dairesi 2016/9834 E. , 2019/10007 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/9834 E. , 2019/10007 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı bir kısım davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına, bir kısım davalılar yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin 2013/19253 E- 2014/5395 K sayılı sayılı ilamında özetle; ''...... .... davalı borçlu ... kendisine ait 903 sayılı parselin 855/864 payını 20.10.2008 tarihinde davalı ... satmış olup, ... tarafından da 28.10.2008 tarihinde davalı ...'a satmış 4. kişi konumunda olan davalı ...'in borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu kanıtlanamamış 3. kişi konumundaki davalı ... ise borçlu davalının dayısı olduğu dolayısıyla İİK.nın 280/1-2 maddeleri uyarınca hakkındaki davanın kabulü gerektiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davalı ... Durgun'un İİK.nın 283/II maddesi
uyarınca taşınmazı elden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında, davacının asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tazminata mahkum etmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu bu taşınmaz yönünden davanın tümden reddine karar verilmesi, yine dava konusu 127 sayılı parselin 80/280 payı ... tarafından davalı ...'a, 925 sayılı parselin 56/756 payı ise davalı ...'a satılmış olup her iki taşınmaz payı da şufa hakkının kullanılması nedeniyle davalıların elinden çıkmıştır. 127 sayılı parsel yönünden davalı ...'ın, 925 sayılı parsel yönünden ise ...'un şufa nedeniyle aldıkları bedel oranında ve davacının asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere tazminata mahkum edilmeleri gerekirken yanlış değerlendirme sonucu bu taşınmazlar yönünden de tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır. ”gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davalıların cevap dilekçelerinde davanın reddini savundukları anlaşılmıştır.
Mahkemece, bozma hükmüne uyarak yapılan yargılama neticesinde bir kısım davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına bir kısım davalılar yönünden de karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, davacı vekilinin 09.09.2015 tarihli duruşmada mazeret veren davalılar da dahil davayı tüm davalılar yönünden takip etmiyoruz beyanına karşılık 16.09.2015 tarihli duruşmada, davacı vekilinin duruşmaya iştirak etmediği ancak mazeret dilekçesi veren ... vekili, ... ve ... vekilinin davayı takip ettiklerini beyan etmesine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön