17. Hukuk Dairesi 2017/4417 E. , 2019/9676 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada, davacının ağır şekilde yaralanıp hayati tehlike geçirdiğini, işgücü kaybına uğradığını, çifçilik yapan davacının kaza nedeniyle kazanç kaybı yaşayıp maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL. maddi ve 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 15.01.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini 68.050,84 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 44.399,89 TL. maddi ve 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 07.11.2016 tarih, 2014/12380 Esas ve 2016/10178 Karar sayılı ilamı ile 'davacının maddi zararının hesabı konusunda benimsenen ve davacının gelirini asgari
ücret kabul ederek hesap yapan raporun olaya uygun olmadığı, davacının gelirinin asgari ücretin 1,75 katı olacağı kabulüyle yapılan hesaba ilişkin 05.08.2013 tarihli ek bilirkişi raporundaki tespitlerin ve hesabın somut olayın özelliğine uygun düşeceği gözetilmek suretiyle, bu rapor doğrultusunda tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik nitelemelere dayanan kök rapor gereği hüküm tesisinin doğru görülmediği; kaza nedeniyle % 18,2 oranında maluliyete uğrayan davacı için hüküm altına alınan manevi tazminatın da zararın ağırlığı ve davacının kusursuzluğu karşısında düşük bulunduğu' gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 68.050,84 TL. maddi ve 7.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; daha önce temyiz edilmediği için davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak teşkil eden yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün olmamasına göre; davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesiyle, davacı için, davaya konu kaza sonucu uğradığı cismani zarar nedeniyle maluliyet tazminatı ve manevi tazminat isteminde bulunulmuş; yargılamanın devamı sırasında (16.10.2014 tarihinde) davacı vefat etmiştir. Tazminat isteminde bulunan davacı vefat ettiği halde, mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmemiş ve vefat eden davacı için yargılamaya devam edilip ölü kişi için maddi ve manevi tazminata karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27/1. maddesi gereğince, gerçek kişiler yönünden maddi hukuk bakımından hak ehliyeti ve usul hukuku bakımından da taraf ehliyeti ölümle son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen ve mirasçıların
malvarlığı haklarını etkileyen davalar ise tarafın ölümü ile konusuz kalmaz, bu davalara ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davanın devamı sırasında ölen davacı ...'in davada taraf olma ehliyetinin son bulduğu; davacının malvarlığına ilişkin olan tazminat haklarının mirasçılarına geçtiği gözetilerek, davacının yasal mirasçılarının davaya dahil edilmesi ile taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamaya bu şekilde devam edilmesi, davaya konu maddi ve manevi tazminatların da davaya dahil edilen mirasçılar adına hüküm altına alınması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, ölü kişi lehine hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davaya konu edilen 10.08.2009 tarihindeki kazada yaralanıp % 18,2 oranında sürekli işgücü kaybına uğrayan davacının, bu sebepten kaynaklanan maddi zararı, Dairemizin 07.11.2016 tarihli bozma ilamına uygun biçimde ve 05.08.2013 tarihli ek rapor doğrultusunda hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, anılan bu hesap raporunda, davacı ... için PMF Yaşam Tablosu gereği belirlenen bakiye ömür süresinin tamamı için hesap yapılmış olup; davacının 16.10.2014 tarihinde öldüğü dikkate alındığında, bu rapora göre karar verilmesinin mümkün olmadığı görülmektedir. Davaya konu kaza tarihi ile davacının öldüğü tarih arasındaki süre için işgücü kaybı zararının oluşacağı gözetilmelidir.
Bu durum karşısında; yargılamanın devamı sırasında ölen hak sahibi davacı yönünden ölüm tarihi itibariyle davaya konu işgücü kaybı zararının son bulacağı; somut gerçekliğin bulunduğu durumda varsayıma dayalı olarak hesap yapılamayacağı; yargılama sırasında davacının ölmesi nedeniyle ancak ölüm tarihine kadar işgücü kaybı tazminatı hesaplanmasının gerekeceği dikkate alınmak suretiyle, (07.11.2016 tarihli) önceki bozma ilamımız gereği asgari ücretin 1,75 katı gelir esas alınarak kaza ile ölüm tarihi arasındaki dönem için işgücü kaybı tazminatının hesaplanması konusunda, ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi de doğru olmamıştır.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı ... vekilinin, maddi tazminata ilişkin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ya geri verilmesine 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2017/4417 E. , 2019/9676 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 43 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat