17. Hukuk Dairesi 2017/115 E. , 2019/8416 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 15/02/2013 tarihinde meydana gelen yangından dolayı zarar gören sigortalı ... Restoran Gıda Turz. İnş. ve Otel İşl. San. Tic. Ltd. Şti'ye müvekkili sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin rücu alacağı sebebiyle davalı hakkında İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğünün 2013/6977 sayılı dosyadan icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun takibe itirazı nedeni ile takibin durduğunu, 19.007,13 TL asıl alacak ve takibe kadar işlemiş faizle birlikte toplam 20.278,27 TL'nin tahsili için davalının haksız itirazının iptali ile %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilin ithalatçı sıfatıyla ürünlerin satışını yaptığını, servis hizmetini ... Klima San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığından olayda müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davanın kusurun elektrik sorununu gidermeyen ya da elektrik sorununa sebep olan kişi ve/veya kurumlara karşı açılmasının gerektiğinden davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, itfaiye ve ekspertiz raporlarının tek başına yeterli olmadığını, zira raporların konusunda uzman kişlerce hazırlanmadığını, müvekkil şirketin kusursuz ürün satışı yaptığından olayda kusurunun bulunmadığını, ürünün ayıpsız olarak sunulduğunu, yangının meydana gelmesinde veya engellenmesinde davacının gerekli önlemlerini almadığını, mahalde iki farklı marka
klimanın bulunduğunu, yangının hangi klima ünitesinden çıktığının anlaşılamadığını, yalnızca ... marka klima satışının müvekkilince yapıldığını, müvekkilinin kusurlu olduğunun kabul edilmesi halinde dahi müterafik kusurun gündeme gelmesinin gerektiğini ileri sürerek, davanın husumetten ve esastan reddi ile %40'tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişinin raporunda yapılan incelemelerde yangının meydana gelmesinde yapılan tespitlerin sonunda tarafların %50 nispetinde kusurlu oldukları yönündeki bu tespite ilişkin değerlendirmelerin yerinde ve hukuka uygun olduğu bu itibarla tarafların itirazlarında ileri sürdükleri hususların yerinde olmadığı sonucuna varılarak %50'şer oranında kusursuz sorumluluklarının bulunduğu belirtilmiş 19.007,13 TL hasar bedelinin sorumluluk oranında davalı hissesinin 9.503,57 TL, işlemiş faizin de sorumlulukları oranında 568,17 TL olduğu, toplam takip tutarının 10.071,74 TL olarak devamı yönünde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesine göre, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ..., bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen davalı arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki ilişki ise haksız fiilden doğmuştur. Bu durum karşısında, her iki taraf da tacir olduğundan, tacirler arasındaki haksız
fiilden doğan davada özel görevli mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemeleri'nin görevli olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek; 6100 sayılı HMK'nun 114/1-c maddesine göre görevsizlik nedeniyle HMK'nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2017/115 E. , 2019/8416 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat