17. Hukuk Dairesi 2016/16913 E. , 2019/8170 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.06.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ile davalı ... vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...‘tan alacaklı olduğunu, davalı borçlu tarafından borcun ödenmemesi sebebi ile borçlu aleyhine İstanbul 28. İcra Müdürlüğü’nün 2013/18198 sayılı dosya ile icra takibine girişildiğini, borçlu adına kayıtlı malvarlığına rastlanmadığını, adına kayıtlı ... ada 1 parselde 1 nolu bağımsız bölümün önce davalı borçlunun kayınvalidesi olan davalı ...’e devredildiğini, ondan da davalı ...'a devredildiğini, davalılar arasındaki tasarruf işleminin mal kaçırma gayesi ile yapıldığını beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline, İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2013/8198 sayılı dosyası ile takibe konu alacaklarının faiz ve ferileriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı borçlu ... vekili, tasarrufun iptali dava şartlarının oluşmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu gayrımenkulü emlakçı vasıtası ile satın aldığını, gayrımenkul kaydında yer alan ... ipotek borcunun kendisi tarafından ödendiğini, buna ilişkin banka dekontlarının ibraz edildiğini, iyi niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davalı ...’ın dava konusu gayrımenkulü satın almak için davalı borçlunun eşi ve avukatı ile irtibata geçtiğini, gayrımenkul kaydında yer alan banka ipoteğini bilerek söz konusu yeri satın aldığını, bu sebeple yapılan satışların muvzaalı yapıldığının bilindiğini, icra satışına konu edilen gayrımenkulün icradan satın alınma durumu varken, dava dışı ipotek alacaklısı Finansbank’a davalı borçlu adına ödemeler yapılarak ipoteğin kaldırılmasının ve icrai satışın durdurulmasının taraflar arasında muvazaalı işlem yapıldığının göstergesi olduğu kabul edilerek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline davacı alacaklıya İstanbul 28. İcra Müdürlüğü’nün 2013/18198 sayılı dosyasından alacak ve ferilerini geçmemek kaydı ile cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıda ki bent dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasından maksat İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buradaki üçüncü kişiden maksat, borçlu ile doğrudan işlem yapan değil, borçlu ile işlemde bulunan kişiden mal veya hakkı satın alan kişi olup uygulamada buna dördüncü kişi denilir. Borçlu ile işlemde bulunmayan dördüncü veya ondan sonraki kişiler hakkında dava açılıp açılmaması davacının isteğine bağlıdır ve bu kişiler yönünden iptal kararı verilebilmesi kötü niyetli olduklarının yani borçlunun alacaklılara zarar verme kastı ile hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının kanıtlanmasına bağlıdır.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın elden çıkardığı tarihteki gerçek değeridir.
Somut olayda davacı alacaklı tarafından dava konusu gayrımenkulün davalı 3. kişiden 4. kişilere satıldığı, davalı borçlu ... ile davalı 3. kişi ...arasında kayınvalide-damat ilişkisi olduğunun anlaşılmasına, davalı ...’ın da dava konusu gayrımenkulü satın alırken tapuda malik olarak gözüken davalı ... yerine dava dışı davalı borçlunun eşi ile pazarlık yapması ve söz konusu gayrımenkulü icra-i satıştan alabilecekken dava dışı ipotek alacaklına ödeme yaparak ipotek bedeli kaldırılarak dava konusu gayrımenkulü satın alması gerekçesi ile tüm davalılar aleyhine davanın kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davalı ... ile davalı borçlu arasında iş, arkadaşlık, tanıdıklık gibi herhangi bir ilişkinin, kötü niyetinin olduğunun, davacı tarafından ispatlanamadığı, davalı ...’ın gayrımenkul kaydında yer alan dava dışı Finansbank ipoteği ile ilgili banka borcunu adı geçen bankaya borçlu adına yatırarak, ipotek borcunun tahsil ve tasfiye edildiğinin anlaşılmasına göre davalı ... yönünden davanın reddine, mahkemece dava konusu taşınmazların davalı 3. şahıstan dava dışı 4. şahıslara satım tarihindeki emsal olabilecek satışlarda getirtilerek inşaat ve mülk bilirkişilerinden oluşan yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif yapılıp rapor alınarak davalı ... yönünden tazminata hükmetmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz ititrazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...'a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine, 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2016/16913 E. , 2019/8170 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat