17. Hukuk Dairesi 2016/20361 E. , 2019/8166 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/20361 E. , 2019/8166 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davalı ... AŞ yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden davaların kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacılar vekili; davalı ...'ın, sevk ve idaresindeki ve ... Taşımacılık Kur. Dağ. Hiz. Paz. ve Tic. A.Ş adına kayıtlı aracıyla 04/06/2010 tarihinde, davacılar ...'ın eşi ve ... ile ...'ın babaları, müteveffa ...'ın sevk ve idaresindeki araca çarparak ölümüne neden olduğunu, davalı sürücü asli kusurlardan arkadan çarpma kuralını ihlal ettiği için olayın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğunu, davalılardan ...nin davalı ... Taşımacılık Kuryecilik Dağıtım Hizmetleri Paz. ve A.Ş. adına kayıtlı ... plakalı aracın zorunlu trafik sigortasını tanzim ettiğini, muris özel şirketlerin kurucu ortaklarından olup ticaretle iştigal ederek müvekkillerinin geçimini temin etmekte ve geleceğini hazırlamakta iken kaza neticesi ölümü ile müvekkillerinin bu destekten yoksun kaldığını beyanla, fazlaya ait hakları saklı kalmak üzere şimdilik toplam
16.984,80 TL maddi tazminatın (... için 3.000,00 TL ... için 3.500,00 TL ve ... için 3.500,00 TL toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 6.984,80 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere) davacı ... için 100.000,00 TL ... için 75.000,00 TL ... için 75.000,00 TL olmak üzere toplam 250.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (davalı ... şirketinin sadece maddi tazminat açısından ve sorumlu oldukları limitleri oranında ve kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... A.Ş. ve ... Taş.Kur.Dağ.Hiz. Paz. ve Tic. A.Ş. vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ... AŞ hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 554.086,21 TL maddi, davacı ... için 27.119,95 TL ve davacı ... için 46.418,91 TL maddi tazminatın, kaza tarihi olan 04/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasla faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacı ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacılar ...,... için 15.000,00'er TL manevi tazminatın, davalı ... şirketi hariç olmak üzere, kaza tarihi olan 04/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazla taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişisi Av. ... tarafından dosyaya sunulan 07/07/2015 tarihli 2'nci ek hesap raporunda davacı eş ...'ın, muris ...'ın vefatından önce ortağı olduğu şirketlerin ortaklar cari hesabından çektiği toplam 93.000,00 TL'nin tazminattan mahsup edildiği anlaşılmaktadır.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusunun, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olduğu, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunması ve olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmeleri için muhtaç olunan paranın ödettirilmesi amacı taşıdığı, yine TBK'nın 55. maddesinde yer
alan; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır....ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmü gözetildiğinde, yapılan ödemelerin mahsubu isabetli değildir.
2-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan ve ölenin dini ile sosyal ve ekonomik durumuna uygun giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
Dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, Bursa Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Şube Müdürlüğünce düzenlenen mezar yeri onarım belgesi ile cenaze yemeği faturası ibraz edilmek suretiyle 6.984,80 TL cenaze-defin masrafı talebinde bulunulmuş, temyize konu kararda davacının cenaze-defin gideri talebine yönelik olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Bu durumda mahkemece, bu konu ile ilgili deliller toplanmalı ve gerektiğinde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre cenaze masrafı talebine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, davacı ... için 100.000,00 TL, davacılar ...,... için 75.000,00'er TL olmak üzere toplam 250.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, taleplerin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı
İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eş ve babalarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği, davacılar yakınının kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmayışı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktardaki manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön