17. Hukuk Dairesi 2016/17638 E. , 2019/7859 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/17638 E. , 2019/7859 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davalılar ve ihbar olunan vekillerince temyiz edilmiş, davacı ... AŞ. vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.06.2019 Çarşamba günü davalı ... AŞ. vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Davacılar ve diğer davalılar ve ihbar olunan tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili asıl davada; 01.07.2012 tarihinde davacı ...'nin eşi diğer davacıların babası ...'ın idaresindeki davalı ...'ya trafik sigortalı motosiklet ile dava dışı ...'in idaresindeki trafik sigortasız motosikletin karıştığı trafik kazasında ...'ın vefat ettiğini, davacıların murisin desteğinden yoksun kalan üçüncü kişi olduklarını, desteğin yurt dışında fayans ustası olarak çalıştığını ve aylık gelirinin 1500,00 USD olduğunu beyanla, desteğini kaybeden davacılar lehine 120.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili birleşen davada, aynı olaya ilişkin olarak karşı araç sürücü olan yaşı küçük İbrahim'in ve ev başkanı sıfatıyla anne ve babası olan davalıların meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu beyanla, davacı eş ... için 20.000,00 TL, davacı ..., ... ve ... için 10.000'er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, yetki itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre; ıslah edilen davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için toplam 150.280,84 TL destekten yoksun kalma tazminatının 97.682,55 TL'sinin dava tarihi olan 15/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...den, 52.598,29 TL'nin dava tarihi olan 15/08/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Hesabından alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için toplam 24.971,82 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16.231,68 TL'sinin dava tarihi olan 15/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...den, 8.740,14 TL'nin dava tarihi olan 15/08/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Hesabından alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için toplam 32.392,80 TL destekten yoksun kalma tazminatının 21.055,32 TL'sinin dava tarihi olan 15/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...den, 11.337,48 TL'nin dava tarihi olan 15/08/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...
Hesabından alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için talep edilen maddi tazminat isteminin reddine, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ...Ş. Vekili, davalı ... vekili, davalı ..., davalı ... ve ihbar olunan ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Asıl ve birleşen dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1086 sayılı HUMK'nun 381-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK'nun 294-297. maddeleri),hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK'nun 297/II maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalı ve tereddüt yaratıcı olmamalıdır.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut uyuşmazlıkta, davacılar; asıl davada davalı trafik sigortacısı ve davalı ...'ndan destekten yoksun kalma tazminatı, birleşen davada davalı sürücü ve davalılar anne ve babadan manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece; birleştirilen dava dosyaları bağımsızlıklarını koruyacağından her davada talepler ayrı ayrı değerlendirilerek, ilam başlığında asıl ve birleşen dosya bilgileri belirtilmek suretiyle hüküm kurulmamış, birleşen dava davalıları ..., ... ve ... de ihbar olunan olarak gösterilmiş, gerekçeli kararda da asıl ve birleşen davanın taraflarının hatalı olarak aynı olduğu belirtilmiş ve hükmün gerekçesinde zarar kalemlerinden hangi davalıların sorumlu olduğu belirtilmemiş; yine manevi tazminatla ilgili hüküm fıkrasında sorumlu olan davalılar belirtilmemiştir. Mahkemenin gerekçeli kararı ifade olunan sebeplerle, infazda tereddüt uyandıracak mahiyette olduğu gibi çelişkili bir hal taşımaktadır. Bu durum Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca; infazda tereddüt uyandırmayacak bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre; davalı ... vekili, davalı ...Ş. Vekili, davalı ... vekili, davalı ..., davalı ... ve ihbar olunan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün re'sen BOZULMASINA, davalı ... vekili, davalı ...Ş. Vekili, davalı ... vekili, davalı ..., davalı ... ve ihbar olunan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ... Sigorta AŞ ve Güvence Hesabına verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar ..., ..., ... ve ihbar olunan ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Güvence Hasabı, ... Sigorta, ..., ..., ... ve ihbar olunan ...'e geri verilmesine 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön