17. Hukuk Dairesi 2016/15942 E. , 2019/7850 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/15942 E. , 2019/7850 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.06.2019 Salı günü davalı ... vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... hakkında boşanma davası açtığını, dava konusu taşınmazlarını mal kaçırma amacı ile dava dışı ...’dan olma oğlu davalı ...’e onun da daha sonra davalı ...’a devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki satışın iptali ile davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğunu, müvekkiline husumet düşmeyeceğini, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ..., davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, bu davanın görülebilmesi için davacının hukuki yararının olması gerektiği, bunun içinde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak Aile Mahkemesi'nde görülen dava neticesinde alacak hakkında verilen kararın infazı aşamasında davalının alacak miktarını karşılayacak malvarlığının bulunmaması halinde doğacağından ve taraflar arasındaki mal rejimi tasfiyesi henüz sona ermemiş ve mal rejiminden kaynaklı davacı lehine doğmuş bir alacak hakkı bulunmadığı davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığından bahisle, davanın 6100 sayılı HMK 114/1-h uyarınca dava şart olduğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir.
BK'nun 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının olması gereklidir.
Dosya içerisindeki ve UYAP'taki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ... arasında Erdemli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/429 Esas 2019/182 Karar sayılı dosyasından açılan boşanma davasında, davacı ... tarafından açılan boşanma davasının geri alınması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacı ... tarafından açılan boşanma davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği bu kararın henüz kesinleşmediği, Erdemli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/183 Esas sayılı dosyasından devam eden boşanma davasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, bu davaların kesinleşen sonucu beklenerek, davacının bir alacağınını olup olmadığı tesbit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.06.2019 günü oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön