17. Hukuk Dairesi 2016/18624 E. , 2019/7691 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/18624 E. , 2019/7691 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.06.2019 Çarşamba günü davalı vekili Av. ... geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde; davalıya ait ... plakalı aracın 10/01/2007-10/01/2008 tarihleri arasında trafik sigorta (ZMMS) poliçesi ile müvekkil şirkete sigortalı olduğunu, dava dışı sürücü ...'in bu araçla 29/03/2007 tarihinde seyir halinde iken ...'in kamyonetine çarptığını, çarpma üzerine sürücülerin araçtan inerek tartıştığını ve daha sonra ayrıldıklarını, ...'in aracına binmek üzere harekete geçtiği ...'in davalıya ait araçla ...'e çarparak ölümüne sebebiyet verdiği kaza ile ilgili olarak ...'in İstanbul 4. Ağır Ceza M.nin 2007/738 E sayılı davasında yargılanarak kasten adam öldürme suçundan ceza aldığını; ...'in mirasçısı ... tarafından müvekkil şirkete açılan dava sonunda hükmedilen tazminatın ferileri ile birlikte İstanbul 23. İcra Md. 2013/1653 sayılı takip dosyasına toplam 108.973,00 TL'nin 25/01/2013 tarihinde ödendiğini; ZMMS Genel Şartlarının B.4.a maddesinde tazminatı gerektiren olayın işleten veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana geldiğinde sigortacının sigortalıya rücu edebileceğinin düzenlendiğini belirterek, 108.973,00 tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Birleştirilen dava dilekçesinde; kazada ölen ...'in mirasçısı ... tarafından İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/339 E- 2012/630 K sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. HD.nin 2013/7398 E. 2014/7177 K. sayılı 06/05/2014 tarihli kararı ile yasal faiz yerine reeskont faiz ibaresinin yazılması ve bu şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmesi üzerine icra dosyasında bu kez reeskont faiz üzerinden hesap yapıldığını ve 16/09/2014 tarihinde 46.223,00 TL daha ödeme yapıldığından bu tutarın da ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaların reddini savunmuştur.
Mahkemece, 2013/487 Esas sayılı davanın kabulü ile, 108.973,00 TL'nin 25/01/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleştirilen İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/104 Esas sayılı davasının kabulü ile 46.222,00 TL'nin 17/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda asıl dava 14.03.2013 tarihinde açılmıştır.
Davacı; zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi olup, işbu davada kendi akidi olan davalıya sözleşmenin ihlâli nedeniyle rücu etmektedir. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle de dava, TTK 4/1-a maddesi gereğince mutlak ticari davadır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre asıl dava, dava tarihi itibarı ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmediği, yine davacı ... şirketine sigortalı aracın ticari araç olduğu gözetildiğinde asıl ve birleşen davalardaki uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi görevine girdiği dikkate alınarak mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 17.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön