17. Hukuk Dairesi 2016/15322 E. , 2019/7553 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 20.11.2013 tarihinde davalı şirkete ait dava dışı sürücü ...'ın sevk ve idaresindeki aracın davacıya arkadan çarpması sureti ile davacının ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı işgöremezliğin oluştuğunu, kazanın meydana gelmesinde davacının hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek, davacının uğramış olduğu manevi zararları için 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 20.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının fazla taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava cismani zarar nedeni ile Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davacı vekilince dava dilekçesinde davacı için 30.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş, mahkemece 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Dosyada mevcut AÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'nın 08/07/2014 tarihli raporuna göre, davacının %10,3 oranında malul kaldığı, geçici işgöremezlik süresinin 4 ayı bulabileceği, belirlenmiştir.
Manevi tazminatın değerlendirilmesinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, tarafların kusur oranları, davacının maluliyetinin derecesi ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de gözönünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan somut olayda davacı için hükmedilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu anlaşılmakla, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 512,10 TL kalan onama harcının davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2016/15322 E. , 2019/7553 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 128 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 156 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 112 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 171 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 363 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 125 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 157 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 169 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 127 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat