17. Hukuk Dairesi 2016/17873 E. , 2019/7357 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 31/05/2014 tarihinde müvekkillerinin murisi ...'in kendi sevk ve idaresindeki araç ile tek taraflı trafik kazası yaptığını, meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkillerinin desteği olan ...'in vefat ettiğini, kazaya karışan aracın davalı ... şirketi nezdinde sigortalandığını, davalı ... şirketinin poliçe kapsamında kaza sonucu vefat halinde hak sahiplerine 30.000,00 TL tazminat ödemesi yapılacağının teminat altına alındığını belirterek, her bir müvekkili için 7.500,00'er TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili sürücünün alkollü olması nedeni ile zararın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulü ile davacılar, ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 7.500,00'er TL, olmak üzere toplam 30.000,00 TL maddi tazminatının 28/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazası nedeni ile kazada ölen murisin ferdi kaza koltuk sigortasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 'Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı' başlıklı 97. maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan 'b-2' bendinde 'alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır.
Ayrıca, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın 4/d maddesine göre, aşikar sarhoşluğun neden olduğu kazalarda meydana gelen zararların sigorta teminatı dışında olduğu açıklanmıştır.
Bununla birlikte, anılan genel şartlar hükmünün dayanağını teşkil eden KTK'nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve müteakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir.
Somut olayda ise,Ulukışla Cumhuriyet Başsavcılığının olayla ilgili soruşturma dosyasına sunulan Adana Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 16/09/2014 tarihli otopsi raporunda müteveffa ...'in kanında 35mg/DL alkol(etanol) bulunduğu metanol bulunmadığı belirtilmiş olup, bu itibarla mahkemece, oluşan kazada davacıların murisi ...'in(sigortalı) aldığı alkolün aşikar sarhoşluk olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda olayın oluş biçimi, murisin durumu vs gibi hususlar dikkate alınmak suretiyle içinde nörolog doktorun da bulunduğu uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek haline temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.06.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2016/17873 E. , 2019/7357 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat