17. Hukuk Dairesi 2016/16521 E. , 2019/6827 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/16521 E. , 2019/6827 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davacı şirketin, davalı ... şirketince düzenlenen ... numaralı ... Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalatıldığını, 01/10/2013 ve 02/10/2013 tarihlerinde, bölgede meydana gelen şiddetli rüzgar, fırtına ve sağanak yağış sebebiyle işletmenin muhtelif yerlerinde çeşitli hasarlar meydana geldiğini, davacı şirket tarafından davalı şirkete hasar bildirimi yapıldığını, görevlendirilen eksper tarafından düzenlenen rapora göre zarar miktarının 7.288,38 TL olduğunu, davalı ... şirketinin, tespit edilen rüzgar hızının fırtına klozu içerisinde belirtilen rüzgar hızına ulaşmadığını ileri sürdüğünü, otelin bulunduğu bölgede söz konusu tarihlerde fırtınanın meydana geldiği ve ulaştığı hızın Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün 27/11/2013 tarihli yazısı ile sabit olduğunu ifade ederek eksper tarafından düzenlenen raporda belirtilen 7.288,38 TL'nin temerrüde düşüldüğü tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; hasar tarihinde alınan meteoroloji raporuna göre rüzgarın hızının 11,7 m/sn = 6 bofor olduğunu, fırtına düzeyine ulaşmadığını, talebin poliçe kapsamına girmediğinden reddedildiğini, binadaki hasarların teminat kapsamında olmadığını, şezlong ve koltuk hasarının da açıkta bırakılan muhteviyat olarak teminat dışında yer aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Meteoroloji Genel Müdürlüğünün verilerine göre olay tarihinde rüzgarın saniyede maksimum 11.7 hızına ulaştığı, fırtına tanımına uygun şekilde esmediği böylece davacının uğradığı zararların teminat kapsamında yer almadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyeri sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ile aralarındaki işyeri sigorta poliçesinde ek teminat verilen fırtına rizikosu nedeniyle oluşan zarardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle alacak isteminde bulunmuştur. Yangın sigortası genel şartları fırtına klozuna göre; yağmur, kar, dolu ile beraber olsun olmasın münhasıran fırtına (10 metre yükseklikte hızı saniyede 17,1 metre '7 bofor' dan fazla esen rüzgarlar) veya fırtına sırasında rüzgarın sürüklediği veya attığı şeylerin çarpması sonucu sigortalı şeylerde doğrudan meydana gelecek zararlar şeklinde tanımlanmıştır. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden 01/10/2013 ve 02/10/2013 tarihlerinde, ... Mahallesindeki rüzgar hızının ne kadar olduğu, hangi yönden estiği, fırtına düzeyine ulaşıp ulaşmadığı sorulmuş, cevabi yazıda anılan tarihlerdeki rüzgarın hızının 4.1 ve 11.7 olarak belirtildiği, saniyedeki hızı 10.8-17.1 metre arasındaki rüzgarların kuvvetli rüzgar , 17,2 metre ve daha fazla hızı olan rüzgarların ise fırtına olarak değerlendirildiğini, ölçümün Alanya Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonunun kayıtlarından alındığı belirtilmiştir. Mahkemece; Meteoroloji Genel Müdürlüğünün verilerine göre olay tarihinde rüzgarın saniyede maksimum 11.7 hızına ulaştığı, fırtına tanımına uygun şekilde esmediği böylece davacının uğradığı zararların teminat kapsamında yer almadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Taraflar arasındaki Yangın Sigorta Poliçesi ile davalı sigortacının teminat altına aldığı rizikolar incelendiğinde, fırtına rizikosu için ek teminat verildiği görülmektedir. Davalının ek teminat verdiği fırtına rizikosu bakımından Yangın Sigortası Genel Şartları'nda tanımı-şartları-niteliği belirtilen özellikte rüzgar olması gerekmektedir ki, davalı sigortacının verdiği ek teminat gereği sorumluluğu doğabilsin. Yangın Sigortası Genel Şartları içinde düzenlenen
fırtına klozu başlıklı maddede 'Yağmur, kar, dolu ile beraber olsun olmasın münhasıran fırtına (10 metre yükseklikte hızı, saniyede 17.1 metre “7 bofor”dan fazla esen rüzgarlardır)' denilmek suretiyle hangi hızdaki rüzgarın fırtına sayılacağı düzenlenmiştir. Dava konusu olayın gerçekleştiği 01-02/10/2013 tarihindeki rüzgar hızına ilişkin olarak, Meteoroloji Genel Müdürlüğü anılan tarihlerdeki rüzgarın hızının en fazla 4.1 ve 11.7 olduğunu belirtmiş ise de, daha sonra 27/11/2013 tarihli müzekkere cevabında 02/10/2013 tarihine ait meteorolojik rasat kayıtları, meteorolojik harita, diyagram, uydu ve radar görüntüleri ile sayısal hava tahmin ürünlerinin analizi ve günlük hava tahmin raporlarının incelenmesi neticesinde Antalya İli, Alanya İlçesi ve çevrelerinde 03:00-05:00 saatleri arasında havanın gök gürültülü sağanak yağışlı olmasına, rüzgarın doğu- kuzey doğu yönünden saatte 65-70 km hızla kuvvetli ve kısa süreli fırtına şeklinde esebilmesine uygun meteorolojik şartların mevcut olduğunun görüldüğü de belirtilmiştir. Ancak mahkemece; ölçüm yapılan istasyon binasının ve zarar gören sigortalı işyerinin bulunduğu konumu ve bulunduğu konuma göre rüzgar hızının o gün en fazla ne kadar olabileceği konusunda değerlendirme yapan bilirkişi raporu alınmamıştır. Buna göre; mahkemece içerisinde meteoroloji mühendisinin de yer aldığı bilirkişi heyetinden rapor alınarak ölçüm yapılan istasyonun bulunduğu konumun düz bir alanda kurulu olup olmadığını, sigortalı işyerinin ölçüm yapılan istasyon ile konum farkı olup olmadığı böylece rüzgar hızının etkisinin sigortalı işyerinin bulunduğu bölgede olay tarihi itibariyle en fazla ne kadar olabileceğinin belirlenmesi ve buna göre teminat kapsamında olup olamayacağının değerlendirilmesinin istenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön