17. Hukuk Dairesi 2016/16873 E. , 2019/6766 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 18.04.2014 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu aracın müvekkillerinin yaya desteğe (oğluna) çarparak vefatına sebep olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00'er TL destekten yoksun kalma tazminatının 29.05.2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, davacı ... için 2.609,04 TL, Azime için 8.758,27 TL olarak talebini belirlemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... için 8.758,27 TL, ... için 2.609,04 TL destekten yoksun kalma tazminatının 29.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak adı geçen davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve hesap raporunda PMF yaşam tablosunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2-Dosya kapsamdan davacılar murisinin kaza tarihinde 4 yaşında olduğu anlaşılmaktadır.
Dairemiz uygulamalarına göre 18 yaşında gelir elde etmeye başlayan desteğin askere gideceği, askerlik görevini tamamladıktan sonra 2 yıl içinde evleneceği ve bir yıl sonra bir çocuğu daha sonra ikinci çocuğunun olacağı varsayılarak hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem için de anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16’şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe, bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14'er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya %12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir. Bu haliyle bilirkişi raporunda esas alınan destek paylarının Dairemiz uygulamalarına göre az olduğu anlaşılmakla, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
3-Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesi hükmü gereğince, anne-baba çocukların bakımından birlikte sorumludur. Aynı Yasanın 327. maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir.
Her anne ve babanın çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir.
Somut olayda, baba lehine hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından %7 oranında yetiştirme gideri düşülmüştür. Daire ilkelerine göre; %5 yetiştirme gideri düşülmesi gerekmektedir.
O halde mahkemece, az yukarıda yazılı açıklamalar ışığında, bilirkişiden işaret edilen hususlarda ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2016/16873 E. , 2019/6766 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat