17. Hukuk Dairesi 2018/968 E. , 2019/12415 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Maden Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı ve davalı ... İnşaat Taah. Mad. Turz. Paz. San. Tic. AŞ vekilince istinaf edilmesi üzerine,İstinaf Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, dair verilen karar süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirketin yüklenicisi olduğu Elazığ/Maden yolu inşaatında kullanılan, diğer davalı ...'e ait olan ve davalı şirket işçilerinden ...'in sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın 23/06/2011 tarihinde karıştığı tek taraflı kazada araçta bulunan ve kendisinin de davalı şirket işçisi olan ...'in yaralandığını, müvekkili tarafından 41.750 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müteselsil sorumlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen rücu sorumlularınca kurum zararı karşılanmadığından Maden İcra Müdürlülüğü’nün 2012/24 sayılı, davalının da aralarında bulunduğu sorumlular hakkında rücuen alacak talepli takip başlatıldığını, takip borçlusu davalı şirketin ve diğer borçlunun takibe itirazları üzerine takibin iş bu borçlular yönünden durduğunu beyanla, takip borçlularının itirazlarının iptali ve itirazlarında haksız olan davalıların alacağın %20'si oranında tazminat ödemeye mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; kaza yapılan aracın kaza tarihinde adına kayıtlı olmadığını, kazadan sonra aracın kendisi adına tescil edildiğini, kaza meydana geldiği sırada aracın eski olmasından dolayı trafikten men edilmiş olduğunu, kendisi tarafından aracı trafiğe çıkarmak için gerekli idari işlemleri gerçekleştirmekte olduğu süreçte aracın park edilen yerden rızası dışında alınmış ve diğer davalıya ait yük taşımaları sırasında kazanın meydana geldiğini, kendisinin herhangi bir hukuka aykırı fiilinin olmadığını beyan etmiştir.
Diğer davalı ... İnş. Taah. Mad. Tur. Paz. San. Tic. A.Ş. vekili davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre Davalı ... İnş. Taah. Mad. Tur. Paz. San. Tic. A.Ş. aleyhine açılan davanın kabulü ile Davalı ... İnş. Taah. Mad. Tur. Paz. San. Tic. A.Ş. tarafından Maden İcra Müdürlüğü’nün 2012/24 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına alacak likit olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş hüküm davacı ve davalı Şirket vekili tarafından istinaf edilmiş, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan kabulü ile, HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmek üzere, Maden Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/04/2017 tarih ve 2015/4 esas, 2017/32 karar sayılı kararının kaldırılmasına davanın kabulü ile davalılarca Maden İcra Müdürlüğü’nün 2012/24 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına alacak likit olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle ödenen maddi tazminatın rücuen tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. Maddesinde İşleten tanımı yapılmış olup buna göre “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” .Yine aynı kanunun 20/d bendi 'Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir' hükmünü içermektedir. Görüldüğü gibi Yasa'nın 20/d bendinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin ancak noterler tarafından yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Ancak böyle bir satış ve devir işlemi araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir. Bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu, tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez ise de, anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir.
Somut olaya bakıldığında; İlk derece mahkemesince, kaza tarihi itibariyle davalı ...'nin aracın maliki olmadığı meydana gelen kazada sorumluluğunun da bulunmadığından bahisle davanın bu davalı yönünden pasif husumetten reddine karar verilmiş ancak İstinaf mahkemesince ...'nin kazadan önce aracı haricen satın aldığı ve fiili tasarrufunda bulundurduğu, dolayısıyla tazminattan sorumlu olduğu gerekçesi ile mahkemenin kararı kaldırılmış ise de varılan sonuç az yukarıda yazılı yasal düzenleme ve dosya içeriğine uygun bulunmamıştır. Dosya kapsamından, aracın dava dışı 3. kişi idaresinde iken dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, kaza tarihinde araç kayıt malikinin dava dışı ... isimli şahıs olduğu,davalı ...'ye resmi satış ve devir işleminin yapılmadığı,haricen satış işleminin ise geçersiz olduğu bu kapsamda kaza tarihinde davalı ...'nin işleten sıfatı bulunmadığı ve tazminat sorumluluğuna gidilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu halde ilk derece mahkemesinin davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen kararı yerinde olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddi gerekirken ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyize konu Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğinin ilk derece mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine 24.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2018/968 E. , 2019/12415 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 1 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat