17. Hukuk Dairesi 2016/18243 E. , 2019/5607 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı borçlu Ahmet hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazını 23.11.2012 tarihinde davalı ...'a devrettiğini belirterek bu muvazaalı işlemin iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek bedelinin davacıya ödendiğini, bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını belirterek haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı bankanın ipoteği bulunduğu, davalı ...'ın taşınmazı ipotekli olarak satın aldığı ve davacı lehine tesis edilen ipotek kaydında öncelik ve geçerlilik kaybının gerçekleşmediği ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve vekalet ücreti yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir.
Bu davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların
geçersiz ya da 'iyiniyet kurallarına aykırılık' nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için, diğer dava koşullarınn yanında borçlu hakkında kesinleşen br takibin varlığı ve dolayısı ile davacı alacaklının borçludan bir alacağının olması gerekir.
Somut olayda, davacı ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasından 262.927,28 TL alacak için 25.12.2012 tarihinde kambiyo senedine mahsus takibe geçmiş ve takip kesinleşmiştir.Davacı alacaklı lehine dava konusu taşınmaz üzerinde 21.03.2007 tarihinde çektiği kredi karşılığı 150.000,00 TL'lık ipotek tesisi edilmiştir. Davacı bankanın mahkemeye cevaben yazdığı 06.05.2015 tarihli cevabında ipotek veren borçlunun kullandığı kredi nedeni ile 280.000,00 TL ana para borcunun olduğu belirtilmiştir.Dava dayanağı takibin konusu ise bu krediden ayrı olarak 24.02.2011 tarihinde tanzim edilmiş 14.11.2012 vade tarihli 500.000,00 TL'lık bonoya ilişkindir. Dolayısı ile ipoteğin temin ettiği alacak dışında alacağı olduğu anlaşılan davacının bu davayı açmakta hukuki yararı vardır.
Mahkemece, işin esasına girilerek diğer dava koşullarının varlığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalı ...'e geri verilmesine 07/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2016/18243 E. , 2019/5607 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat