17. Hukuk Dairesi 2019/1015 E. , 2019/11799 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 19/05/2008 günü meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde davacı ...'nin eşi, ... ve ...'nin babası olan sürücü ...'nin hayatını kaybettiğini, davalıların karşı aracın maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile -sigorta şirketi sigorta limitleri içinde sorumlu olması koşulu ile- müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan tahsiline; ... için 15.000,00 TL, ... için 7.500,00 TL ve ... için 7.500,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 10/01/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi maddi tazminata ilişkin dava değerini ... için 6.399,99 TL, ... için 1.910,41 TL ve ... için 2.230,83 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... Groupama Sigorta A.Ş. vekili; yapılan başvuru üzerine davacı tarafa 15.642,00 TL ödeme yapıldığını, davalı şirketin sorumluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davalının kazada kusuru bulunmadığını ve davacıların desteğinin sağlık ekiplerinin geç müdahalesi nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacılardan ... için 6.399,99 TL, ... için 1.910,41 TL ve ... için 2.230,83 TL olmak üzere toplam 10.541,23 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 19.05.2008 tarihinden (davalı ... yönünden 25.06.2008 tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine; davacılardan ... için 10.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL ve ... için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, maddi tazminata ilişkin hesaplamanın (2 nolu bent hariç) hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından vefat edenin yakınlarına bağlanan aylığın niteliği ve bağlanan aylığın rücuya tabi ödemelerden olup olmadığının belirlenmesi zararın tazmininden sorumlu olanların mükerrer ödeme yapmasının önüne geçilmesi ve zarar görenlerin gerçek zararlarının üzerinde sebepsiz zenginleşmemesi için önemlidir.
Bu durumda mahkemece davalının iddiaları araştırılarak davacılar için SGK tarafından yapılan ödemelerin rücuya tabi olup olmadığı, eğer rücuya tabi ise ilk peşin sermaye değerleri öğrenilerek tazminattan mahsubu konusunda sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ya geri verilmesine, 11/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2019/1015 E. , 2019/11799 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 48 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat