17. Hukuk Dairesi 2016/6962 E. , 2019/3056 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/6962 E. , 2019/3056 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat (itirazın iptali)davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davalı ...'ın mülkiyetinde olan ve sürücü ...'ın sevk ve idaresindeki araç ile 23/06/2008 tarihinde karşı yönden gelen bisiklet sürücüsü...'a çarptığını ve kaza sonrasında...'un yaralanarak malul kaldığını, davalı ...'ın ... plakalı aracın maliki ve işleteni olması sebebiyle meydana gelen kazada hukuki sorumluluğu olduğunu, müvekkili kurumun yasa ve mevzuat gereğince kazaya karışan aracın kaza esnasında sigortasız oluşu sebebiyle yaralı...'a maluliyet tazminatı olarak 9.309,00 TL, tedavi gideri olarak da 102.25,00 TL ödediğini, müvekkilinin ödemiş olduğu bu miktar için davalıya rücu hakkının olduğunu, alacaklarının tahsili için ilamsız icra takibi yoluna başvurduklarını ve Çerkezköy İcra Müdürlüğü'nün 2011/4467 sayılı dosyasında yaptıkları takibe davalının itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve köyü niyetli olduğunu, bu suretle itirazın iptaline, alacağın % 40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu trafik kazasının 23/06/2008 tarihinde meydana geldiğini, KTK 109. madde uyarınca motorlu araç kazasına bağlı her çeşit rücu davalarında zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu, öncelikle davanın KTK 109. madde uyarınca zamanaşımı yönünden reddine
karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafın müvekkilinin ... plakalı aracın işleteni ve sahibi olduğunu, bu sebeple hukuki sorumluluğunun bulunduğu iddiasının da mesnetten yoksun olduğunu, davalının aracını Çerkezköy'de Bulut Otomotiv sahibi ...'e satılması için bıraktığını ve bu şahıs tarafından 24/02/2008 tarihinde aracın ...'a satıldığını, aracın sorumluluğunu üzerine alan ...'ın satıştan 4 ay sonra davaya konu trafik kazasına taraf olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından Çerkezköy İcra Müdürlüğü'nün 2011/4467 sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın 9.390,80 TL'lik kısmın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya yönelik taleplerin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, Trakya Ün. Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Sağlık Kurulu raporuna göre, davadışı ...'de meydana gelen sağ radius uç kırığı, sağ tibia kırığı, kompresyon kırığı nedeni ile 24.06.2008-06.10.2008 tarihleri arasında istirahatinin uygun olduğu, hükme esas alınan Çerkezköy Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu Raporuna göre de vücut fonksiyon kaybı oranının %13 olduğu belirlenmiştir. Rapor, karar vermeye elverişli değildir.
Yerleşik Dairemiz uygulamasına göre; çalışmakta iken malul kalanın uğradığı maddi zararın hesaplanmasında, uğradığı maluliyet oranı değil, bu maluliyet nedeniyle ortaya çıkan iş göremezlik, diğer anlatımla çalışma ve kazanma gücündeki kayıp oranı esas alınmalıdır. Bu durumda mahkemece, davacının tüm raporları eklenerek Adli Tıp Kurumu’ndan, SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğünde öngörülen kriterlere göre, zararın hesaplanmasına temel oluşturulacak iş göremezlik (maluliyet) oranı hususunda rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
3-Çalışma gücü kaybı zararının hesabında yaralanan veya malul olanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Zarar görenin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, zarar görenin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer gelirin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir. Ancak mahkeme bedensel zararların tazmini davalarında zarar görenin zararını resen belirlemek durumundadır. Bu nedenle mahkeme, zarar gören asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise SGK'dan trafik kazasının olduğu tarihteki zarar görenin ücret ve tüm gelirlerini gösterir ücretlerini getirtmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın, örneğin duvar ustası, sıvacı gibi belirli bir meslek icra eden kişilerden ve bunu geçerli deliller ile ispat etmiş ise ise ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır.
Davacının mesleği hususunda beyan ve dava dilekçesine ekli muhtarlık belgesi dışında herhangi başka bir delil ibraz edilmemiştir. Mahalle muhtarı davacının işçi olduğunu, günlük 20,00 TL kazandığını bildiren belge vermiştir. Yine davacının işçi olarak çalıştığı beyan edilmesine karşın kendi hesabına mı çalıştığı yoksa ücret karşılığı mı çalıştığı, ücret karşılığı çalışıyorsa çalıştığı iş yerinden gelirine ilişkin ödeme belgeleri, banka kayıtları gibi evrakların olup olmadığı, kendi hesabına çalışıyorsa ilgili meslek kuruluşlarında kaydı olup olmadığı, hususlarında herhangi bir araştırma yapılmamış ve buna dair belgeler celbedilmemiştir.
Somut olayda mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacının geliri hesaplanırken mahalle muhtarı gelir belgesine göre ...’in günlük kazancının 20,00 TL olduğu bildirilmiş, bilirkişi aylık geliri 600,00 TL olarak kabul etmiş, AGİ dahil (600,00 TL+ 45 TL), toplam 645,00 TL üzerinden aktif dönem hesaplanmıştır. Kaza tarihi itibariyle 2008 yılı ilk yarıda asgari net ücret 419,15 TL, bürüt ücret 585,00 TL’dir. Bu bakımdan böyle bir davada gerçek zararın belirlenmesi için, davacının gelirinin daha net kriterlerle ortaya konulması gerekmekte olup açıklanan hususlar gözönüne alınarak gelirin belirlenmesi gerekmektedir.
Bu nedenle davacının gelirine ilişkin olarak yapılan araştırma yetersizdir. O halde, davacının kazadan önce ne kadar gelir elde ettiğinin tespiti için mahkemece, SGK ve çalıştığı işyerinden gelire ve ödemelere ilişkin belgelerin getirtilmesi, kendi hesabına çalışıyorsa ilgili kuruluşlardan gerekli belgelerin sorulması, gelirin kazadan önce geriye doğru tespitinin yapılması, gerektiğinde bu hususda bilirkişi incelemesi yapılarak davacının gerçek gelirinin tespiti ile sonucuna göre hesaplama yapılması gerekirken yetersiz araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön