17. Hukuk Dairesi 2015/17767 E. , 2019/199 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2015/17767 E. , 2019/199 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.12.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi, davalılar taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket aleyhine ... . İcra Müdürlüğünün 2012/9082 sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, şirket tasfiye edildiğinden alacağın tahsil imkanı kalmadığını, durumun icra dosyasında haciz tutanakları ile sabit olduğunu, davalının icra takiplerinden kurtulmak amacı ile ... , 305 ada, 25 parsel sayılı arsayı davalı şirket sahibi ...' ın boşandığı eşi ... adına satış göstererek devrettiğini, satış bedelinin muvazaalı olduğunu belirterek, tasarrufun iptali ile taşınmazın cebri icra yolu ile icra dosyası alacaklılarını karşılayacak miktarda satışına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... 'in davaya cevap vermediği, duruşmalara da iştirak etmediği anlaşılmıştır.
Diğer davalı şirket yönetim kurulu başkanının beyan dilekçesinde; dava konusu yerin inşaatı tamamlanmak kaydı ile 30 yıllığına ... Kuran Kursuna kiralandığını,
gayrımenkul kaydındaki ipotek bedelleri müvekkili şirket tarafından karşılanmak üzere davalı ...'a satıldığını, davalı ...'un şirket müdürü ...'ın eski eşi olmasının kanunda yakın akraba olarak gösterilen ilişki içerisine girmediğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da 'iyiniyet kurallarına aykırılık' nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığının incelenmesi, satılan taşınmaz üzerinde, ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabulü gerektiği, bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haiz miktarının da
gözönünde tutulması gerektiği, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Mahkemece; dava konusu gayrımenkulün, inşaatın vakıf tarafından tamamlanması karşılığında 30 yıllığına kiralanmış vaziyette iken satılamadığı, davalı ... tarafından mevcut hali kabul edilerek gayrımenkulün yatırım maksatlı satın alındığı, davalı ...'un gayrımenkulü kaba inşaat ve arsa bedeli olarak düşük bedel ödemesinin uygun olduğu, ipotek bedelinin davalı şirket tarafından ödeneceği yönünde de anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Somut olayda; davacının ... 3. iş Mahkemesi'nin 2010/ 978 E sayılı dosyadan doğan alacağının ... 10 İcra Müdürlüğü'nün 2012/ 9082 sayılı icra takibine konu edildiği, takibin kesinleştiği, icra dosyasından alınan 19.09.2013 tarihli geçici aciz belgesinin dosyaya ibraz edildiği, davalı borçlu olan firma tarafından adına kayıtlı gayrımenkulü davacının alacağının doğum tarihinden sonra 10.05.2012 tarihinde davalı şirket yöneticisinin eski eşine üzerindeki ipotek ile devrediği, dava için ön koşulların oluştuğu, davalı borçlu şirketin yöneticisi ... ile davalı 3. kişi ...'in ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/ 224 E- 2007/ 239 K sayılı dosya ile anlaşmalı olarak boşandığı, müşterek çocukları olan ... velayetinin anneye bırakılmasına baba ile şahsi münasebetinin de belirtilen şekilde kurulmasına karar verildiği, davalı şirketin yöneticisi ile davalı ... arasında boşanma sonrasında da müşterek çocukları sebebi ile şahsi münasebetin devam ettiğinin anlaşılmasına, davalı ... tarafından satın alınan dava konusu gayrımenkulün 30 yıllığın vakfa kiralanması şartlarından birinin de müşterek çocuklarının söz konusu okulda dini eğitim almasının sağlanması olduğunun belirlenmesine, dava konusu gayrımenkulü gerçek bedelinin çok altında 45.000,00 TL bedel ile ipotekler ile beraber alınmasına ancak ipotek bedellerinin davalı borçlu şirket
tarafından ödendiğinin belirtilmesine göre İİK 280 e göre davalı ...'un davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğu hususu değerlendirilmeksizin yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön