17. Hukuk Dairesi 2018/195 E. , 2019/11853 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2018/195 E. , 2019/11853 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ :İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi

Davacı ... ile davalı ...Ş. arasındaki tazminat davasına ilişkin davadan dolayı, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nce verilen 07.11.2016- tarih ve 2016/İHK-2933 sayılı karara karşı, davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi'ne yapılan istinaf başvurusu üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce verilen 23/11/2017 gün ve 2017/532 Esas-2017/847 Karar sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 04/02/2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında ... plâkalı araçta yolcu olarak bulunan davacı ...'in malûl kaldığını, davalı ... şirketine yapılan başvurunun reddedildiğini belirterek şimdilik 6.000,00 TL malûliyet zararının davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile, talebini 290.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, sakatlıkla kaza arasında illiyet bağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; başvurunun kabulü ile 290.000,00.-TL kabulü ile 20.05.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz edilmiş; Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından; İtiraz Hakem Heyeti kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle tazminatı istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK'nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasınıda içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Savunma hakkını güvence altına alan T.C Anayasa'sının 36. maddesinde de buna paralel düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda; davalı ... kendini vekil ile temsil ettirmiş, beyan dilekçelerini ibraz etmiştir, maluliyet ve hesaba dair bilirkişi raporunun tarafına tebliğ edilmemiştir. Mahkemece, kendini vekil ile temsil ettiren davalı vekiline bilirkişi raporları tebliğ edilip, bilirkişi raporlarına karşı beyan ve itirazda bulunma hakkı verilmeyerek davalı tarafın savunma hakkı kısıtlanmıştır.
Mahkemece bilirkişi raporunun davalı vekiline tebliği ile rapora karşı beyan ve itirazlarını bildirmesi hususunda süre verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde savunma hakkının kısıtlanması doğru değildir. Bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre; dosya içerisinde davacı ...'in Maluliyet raporunun Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinden alındığı, raporun 11.10.2008 tarihli 'Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine' göre maluliyet tespitinin yapıldığı görülmüştür. 04.02.2015 olan kaza tarihi itibari ile Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yürürlükte bulunmaktadır.
Mahkemece davacının kazayla ilgili varsa eksik tedavi evraklarının getirtilip tamamlanarak,tüm tedavi evrakları ile davacının trafik kazasına bağlı maluliyeti olup olmadığı, varsa maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun yeni bir rapor aldırılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.(HGK’nın 2013/17-2423, 2015/1661 sayılı ilamı da bu yöndedir.)
3-Yine kabule göre; somut olayda, heyetçe 290.000,00 TL'lik talebin kabulüne karar verilmiş ve davacı vekille temsil edildiğinden davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti de 23.550,00 TL olarak belirlenmiştir.
19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına '(13)(Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.' hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen 17.06.2016 tarihli kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan 4.710,00 TL vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3)nolu bentte açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön