17. Hukuk Dairesi 2017/4362 E. , 2019/10247 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2017/4362 E. , 2019/10247 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 29/04/2005 günü davacıların mirasbırakanı...'ın sevk ve idaresindeki ....Erzincan ili, Refahiye ilçesi 100/24 nolu Erzincan-Sivas devlet Karayolunun 7+200 metreye geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek gidişi istikametine göre yolun sol tarafında yoldan çıkması ve şarampole devrilmesi sonucu gerçekleşen kazada desteğin vefatı sebebiyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 40.000,00.-TL maddi tazminat dava ve talep edilmiştir.
Davalı ... davacının taleplerinin KTK 109 göndermesiyle kaza tarihi olan 29.04.2005 tarihinde 765 sayılı Türk Ceza Kanununu uygulanacağından yasanın 102. maddesi gereği zamanaşımı süresinin 5 yıllık süre olacağından zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın zamanaşımına uğradığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmiş; karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 109. maddesinde motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazmini için kaza gününden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş, aynı maddenin ikinci fıkrasında, davanın cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanması durumunda ceza Kanununun öngördüğü ceza zamanaşımının (sürücü, işleten veya diğer sorumlular için fark gözetilmeksizin) uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Eylemin suç oluşturması yeterli olup, ayrıca fail hakkında mahkumiyet kararı ile sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı gerekmemektedir(HGK'nin 10.10.2001 gün 2001/19-652, 2001/705 K). Kaldı ki; HGK'nin 2014/17-2198 E, 2015/1495 K sayılı kararında tek taraflı kazalarda dahi, ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. KTK'nın 109/II. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması aranmamakta olup cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterlidir.
Somut olayda, kaza 29.04.2005 tarihinde meydana gelmiş, dava 06.04.2015 tarihinde açılmıştır. Kaza sonucunda bir kişi ölmüş olup eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan mülga 765 Sayılı TCK'nın 102/4. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi 5 yıldır. Öngörülen 5 yıllık ceza zamanaşımı süresinin geçtiği açık olup, davada davalı vekili tarafından süresi içerisinde de zamanaşımı def'i ileri sürülmüştür.
Eldeki davada mahkemenin, Mülga Türk Ceza Kanununda aranan 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, karar gerekçesinde 2918 sayılı KTK'nın 109/1. maddesinde zarar ve tazminat yükümlüsünün öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde kazadan itibaren 10 yıl zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, aynı yasanın 109/2. maddesinde ise dava cezayı gerektiren bir fiilden doğar ise daha uzun olması halinde zamanaşımı süresinin ceza kanunundaki zamanaşımına tabi olacağı, olaya ilişkin takipsizlik kararı verilmesi ve olayın ölümle birlikte 29/04/2005 tarihinde öğrenilmesi nedenleriyle işbu eldeki dava yönünden iki yıllık zamanaşımı süresi dolması sebebiyle davanın reddine dair hatalı gerekçe ile hüküm kurulmuş ise de, sonuç itibarı ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar isabetli olup sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK.nun 438/9. maddesi uyarınca değiştirilen bu gerekçeyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle resen kararın 6100 sayılı HMK'nın 370/4. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek hükmün bu şekliyle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 13,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 06/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön