17. Hukuk Dairesi 2017/3448 E. , 2019/12062 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, kamu borçlusu dava dışı ... Petrol Ltd. Şti. aleyhine takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla, şirket ortakları davalılar ... ve ... taşınmazlarını 01.06.2004 tarihinde davalı ...'e devrettiğini belirterek davalılar arasındaki bu işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı, Dairemizin 24.05.2011 tarih 2010/10367 Esas 2011/5181 Karar sayılı ilamı ile davalı şirket ortakları ... ve ... aleyhine kesinleşen bir takibin olup olmadığının araştırılması, davalı ...'nın yargılama sırasında öldüğü ve mirasçıları tarafından miras red edildiğinden, mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp, sonuçlandırıldığı takdirde mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci ile davaya devam edilmesi ve buna göre taraf teşekkülü sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 sayılı Yasa'ya dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
1-24.05.2011 tarihli bozma ilamında, davalı ...'nın yargılama sırasında öldüğü ve mirasçılarının mirası red etmesi nedeni ile buna uygun olarak taraf teşkilinin sağlanması istenilmiştir. Dosya içeriğinden, Burdur Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/3 Esas 2015/2 Karar sayılı tereke dosyasından mirasın iflas yolu ile tasfiyesine karar verildiği kararın kesinleştiği, tasfiye memuru olarak ... ve ...'in tayin edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davanın terekeye atanan tasfiye memuru huzuruyla görülmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
2-Dosyaya sunulan belgelerden, davalı ... ve ... aleyhine takip yapıldığı ve ödeme emirlerinin yargılama sırasında 17.04.2007 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştiği görülmüştür. Dava koşullarının yargılama sırasında tamamlanması halinde, artık ön koşul yokluğundan reddi mümkün değildir.(HMK'nun 115/3) Bu halde işin esasına girilerek 6183 sayıl Yasa'nın 24 ve devamı madde koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığı araştıralarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalılar hakkındaki takibin kesinleşmediğinden bahisle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2017/3448 E. , 2019/12062 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat