17. Hukuk Dairesi 2016/19822 E. , 2019/7774 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekilince süresi içerisinde, davacı vekilince süresinden sonra talep edilmiş, davalı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.06.2019 Çarşamba günü davalı vekili Av. ... geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Davalı vekilinin temyiz dilekçesi süresi içinde davalı vekilinin temyiz dilekçesi süresinden sonra verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirket tarafından olay tarihinden 1 ay önce bakımı yapılan aracın yakıt geri dönüşüm borusu üzerindeki çatlaktan sızan yakıt nedeniyle çıkan yangın sonucu aracın pert olduğunu, davacının kasko poliçesi gereği sigortalıya araç rayiç bedeli olan 65.000,00 TL'yi ödeyip haklarına halef olduğunu, aracın sovtaj bedeli düşüldükten sonra kalan 24.700,00 TL'lik zarardan davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 24.700,00 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, oluşan hasarda davalının kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 24.367,07 TL'nin 03.01.2013 tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden; 30.12.2015 tarihli kararın tebliği üzerine davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmamış; ancak davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuş, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin 03.11.2016 tarihinde davacı vekiline tebliği üzerine, davacı vekili 17.11.2016 tarihli dilekçesi ile katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur. Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin, yasal 10 günlük süre geçirildikten sonra yapıldığı ve dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği görülmektedir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı ... şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus 'sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur' şeklinde vurgulanmaktadır.
6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde 'dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir' düzenlemesine; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde, 'her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı' düzenlemesine yer verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde ise, eser sözleşmesi düzenlenmiştir.
Somut olaya bakıldığında; davacının sigortalısı ... Alüminyum Tic. San. Ltd. Şti. tüzel kişi tacir olduğu gibi, davalı şirket de tüzel kişi tacirdir. Sigortalı aracın bakımının yapılması konusunda servis hizmeti veren davalı ile davacı sigortalısı arasındaki ilişki eser sözleşmesine dayanmakta olup, davalının işi ayıplı yapması nedeniyle zararın doğduğu iddia edildiğinden, tacir şirketler arasındaki iş ve işleme dayalı olarak davacı ... şirketinin davalıya karşı rücuen tahsil isteminde bulunduğu davada Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasının ticari dava olduğu gözetilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi; davanın ilk olarak açıldığı Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 05.04.2013 tarih, 2013/181 Esas ve 2013/243 Karar sayılı dosyasında, davada Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle verilen ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen görevsizlik kararı bulunduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 21/1-c maddesi gereği yargı yerinin belirlenmesi usulünün işletilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 19/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2016/19822 E. , 2019/7774 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat