17. Hukuk Dairesi 2016/16514 E. , 2019/7185 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili şirkete sigortalı bulunan ... un kiracı olarak bulunduğu işyerinde 20.03.2011 tarihinde meydana gelen su hasarı neticesinde hasar bedeli olarak sigortalısına 30.05.2011 tarihinde 6.830,00 TL ödediğini, davalıların söz konusu borcunu ödemediğinden tahsili için Samsun 3. İcra Müdürlüğünün 2011/7218 sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalıların takibe kötüniyetli olarak itiraz ettiklerini, yapılan ekspertiz raporunda hasarın, bina atık su tesisatından meydana geldiğinden, davalıların kusurlu bulunduğunu belirterek, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; 20.03.2011 tarihinde meydana gelen su hasarı neticesinde, bağımsız ekspertiz raporuna göre bina atık su hattının tıkanması sonucu bodrum katta yer alan işyeri giderlerinden tepen sular sonucu bina atık su hattına bağlı rögardan meydana gelen tıkanıklık nedeniyle hasar oluştuğunu, davalının gerek hasarın meydana geldiği mecurun sahibi gerekse binanın müteahhidi olup,hasardan dolayı sorumlu olduğunu beyanla Samsun 2. İcra Müdürlüğünün 2011/403 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... (...) ...,davacının kendi yaptırdığı ekspertiz raporuna dayanarak kusurun atfedilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Bir kısım davalılar vekili;Mülk sahibi ve binayı inşa eden müteahhit projeye aykırı olarak hasara uğrayan işyerinde tuvalet yaptığını,söz konusu işyerinde projeye aykırı olarak yapılan tuvalet nedeniyle işyerinde su basması sonucu hasar oluştuğunu, müvekkillerinin hasara uğrayan işyerinde projeye aykırı tuvalet yapıldığını ve projeye aykırılıkların giderilmesi yönünde,belediye başkanlıklarına müracaat ettiklerini ve ilgili belediyelerce işlem başlatıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davalı ... vekili;Meydana gelen olay ile müvekkili arasında illiyet bağı bulunmadığını,talep edilen hasar tutarının fahiş ve afaki olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacının, 2012/147 E sayılı dosyadaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi yönündeki davasının, yasal şartları oluşmadığından reddine, Davacının birleştirilen Samsun 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/217 E, 2012/386 K sayılı dosyasındaki davasının kısmen kabulü ile birleştirilen dosya davalısı ... hakkındaki Samsun 3.İcra Dairesinin 2012/403 sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, Alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden her iki dosya yönünden davacılar lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, 2012/147 E sayılı dosyada davalılar ... Sanat Galerisi-Hava ( ...) ... aleyhine açılan davada, 29/06/2012 tarihli celsede yeninleninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilip bu davalılar hakkında yasal süre içerisinde dava yenilenmediğinden, davanın HMK 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına,karar verilmiş; hüküm, birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, işyeri sigorta poliçesi kapsamında ödenen bedelin rücuen tahsilini içeren icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gereken hususlardandır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesinde sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır.
Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısının halefi olarak açıldığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4. maddesinde ise dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda, birleşen davada sigortalı işyerinde oluşan su hasarı sebebiyle meydana gelen zarar sigortacı tarafından sigortalıya ödenmiş olup ödenen tazminatın işyerinin maliki olan davalı ...’den tahsili talep edilmiştir. Dava dışı sigortalı ..., sigortalı işyerinde kiracı olarak bulunmaktadır. Bu nedenle dava dışı sigortalı ile birleşen davada davalı ... arasındaki temel hukuki ilişki kira sözleşmesine dayanmaktadır. Sigortalı ile davalı arasında uyuşmazlık kira ilişkisinden doğduğuna göre; birleşen davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesindedir. Bu nedenle sigortacı tarafından halefiyet yoluyla açılan birleşen davanın da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
O halde, mahkemece birleşen davada uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği nazara alınarak, HMK 4 ve 114/1-C maddeleri gereğince birleşen davanın tefrik edilerek mahkemenin görevli olmaması nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre birleşen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2016/16514 E. , 2019/7185 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 109 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat