17. Hukuk Dairesi 2016/9721 E. , 2019/5297 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/9721 E. , 2019/5297 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıya ait aracın 07/07/2007 tarihinde davacıya çarparak müvekkilinin yaralanmasına neden olduğunu belirterek şimdilik 500,00 TL gelir kaybı ile 200,00 TL meslekte kazanma gücü kaybı ve ayrıca 10.000,00 manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, 2.781,00 TL maddi ve 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/07/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine davacının meslekte kazanma gücü kaybı olmadığından buna yönelik tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalının aşağıdaki bentlerin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sebebi ile yaralanmaya dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Dava konusu trafik kazası 07/07/2007 tarihinde gerçekleşmiş olup, dava 07/01/2016 tarihinde ıslah edilmiş ve ıslah dilekçesine karşı davalı taraf süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Olayda, 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi uygulanacak olup gelişen durumda bulunmadığına göre ıslah edilen kısım yönünden talebin, zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
3-Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalının vekalet ücretine yönelik bulunan temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalının sair temyiz itirazlarının

reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön