17. Hukuk Dairesi 2016/7887 E. , 2019/3390 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/7887 E. , 2019/3390 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davalı ...’un maliki, dava dışı...’ın ise sürücüsü olduğu, müvekkili şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı aracın, 23.02.2010 tarihinde sürücü ...’ın ehliyetsiz araç kullanması nedeniyle meydana gelen kazada ...’un vefat ettiğini, sigorta genel şartlarının B.4-c fıkrası ile ehliyetsiz araç kullanımının poliçeye aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirket tarafından ... mirasçısına 10.08.2011 tarihinde ödenen 17.039,00 TL tazminatın 5.000,00 TL’si için icra takibi yapıldığını, asıl alacak ve faiz toplamı olan 5.796,25 TL tutarındaki icra takibine davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, takibe yapılan itirazın iptali ile takip konusu alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, trafik sigorta (ZMSS) poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece olayda sürücünün haksız fiil sorumluluğunun söz konusu olduğu ve araç maliki işletenin sorumlu olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Somut olayda davalı, kazayı yapan aracın işleteni olup davacı şirketin sigortalısı ve sigorta sözleşmesinin tarafıdır. Davacı sigorta şirketi sigortalı aracın, dava dışı üçüncü kişinin sürücü belgesiz olarak kullanımı sırasında başka araca zarar verdiğini iddia etmiştir.
Sürücünün ehliyetsiz olduğu mahkemenin de kabulündedir.
2918 sayılı KTK'nun 'İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu' başlıklı 85. maddesinin 1. fıkrası;'Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.' hükmünü, aynı maddenin son fıkrası ise; 'İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.' hükmünü havidir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95/2. maddesinde ise;'Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.' hükmü ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde; “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” düzenlemesi mevcuttur.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.c maddesi uyarınca, tazminatı gerektiren olay, aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevkedilmesi sonucunda meydana geldiği takdirde sigortacının sigorta ettirene rücu imkanı bulunmaktadır.
Yukarıdaki mevzuat hükümleri çerçevesinde, somut olayda sigortalı aracın ehliyetnameye sahip olmayan sürücü tarafından kullanılması nedeniyle davacı sigorta şirketinin işleten-sigorta ettiren konumundaki davalıya rücu imkânı bulunduğu açıktır. O halde mahkemece bu doğrultuda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön