17. Hukuk Dairesi 2016/3909 E. , 2019/1900 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/3909 E. , 2019/1900 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili ...’ın 06.09.2011 tarihinde Teknobo İletişim Enerji Mak. Müh. San.Tic. Ltd. Şti'inde elektrik elektronik teknisyeni olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin çalışmış olduğu şirketin Doğu Güneydoğu bölgesinde GSM şirketlerinin Baz İstasyonu bakım ve montajı işinde faaliyet gösterdiğini, şirketin ... ilinde bulunan iş sahasında çalışmak için görevlendirilen müvekkilinin, ... iline doğru gitmek için 21.12.2011 tarihinde minibüse bindiğini, 63 B 6915 plakalı tuğla yüklü TIR’ın müvekkilinin de içerisinde yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucu meydana gelen çift taraflı ölümlü, maddi hasarlı ve yaralanmalı kazada, müvekkilinin de çeşitli yerlerinden yaralandığını, müvekkilinin çalışmış olduğu şirketin müvekkilinde içersinde bulunduğu işçilerin bir kısmını yapılan işin tehlikeli olması sebebi ile ileride doğacak zararlara karşı kendisini güvence altına almak amacıyla davalı sigorta şirketince, 21.06.2011 tarihli ferdi kaza sigorta poliçesi düzenlendiğini, müvekkilinin Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurduğunu ve kendisine 'Uykusuzluk, suçluluk psikolojisi, hayattan zevk almama ve TSBB tanısı” konduğunu, 29.01.2013 tarihinde sürekli olarak %30 oranında özürlü olduğuna ilişkin sağlık kurulu raporu verildiğini, mevcut trafik kazası sonucu %30 oranında iş gücü kaybına uğrayan müvekkilinin zararlarının tazmini amacıyla davalı sigorta şirketine 19.02.2013 tarihinde müracaat ettiklerini, davalı şirketin sigorta limiti sınırları içinde kalan miktarları ödemekle sorumlu olmasına rağmen aradan uzunca bir zaman geçtiği halde taraflarına herhangi bir ödemede bulunmadığı gibi herhangi bir cevapta vermediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile meydana gelen kazadan dolayı müvekkilinde oluşan iş gücü kaybı ve çalışamamaktan kaynaklı zararlarının tazmini amacıyla şimdilik 15.000,00 TL'nin ilk talep tarihi olan 19.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 250.000,00 TL tazminatın davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarın davalıya ulaştığı tarih olan 20.02.2013 tarihine 8 gün eklenmesi sureti ile bulunacak temerrüt tarihi olan 03.03.2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava ... kaza sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6762 Sayılı TTK’nın 1268. maddesi (6102 Sayılı TTK 1420. md.), genel kural olarak, sigorta sözleşmelerinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı hükmünü getirmiştir. Bu düzenleme Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın 20. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır. 6762 Sayılı TTK’nın 1292. ve 1299. maddeleri hükmü uyarınca zamanaşımı süresinin başlangıcı sigortalının rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği günden itibaren başlayan 5 günlük ihbar tarihinin son günüdür.
Somut olayda davaya konu kaza 21.12.2011 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı davalı sigorta şirketine 19.02.2013 tarihinde müracaat etmiş, ancak davalı sigorta şirketi ödeme yapmadığı gibi cevap da vermemiştir. İşbu dava ise 08.05.2013 tarihinde açılmış olup, davacı vekili 20.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 250.000,00TL olarak belirlemiş, davalı taraf süresi içerisinde ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olmasına göre, davacı tarafın ıslahla talep etmiş olduğu kısım zamanaşımına uğramış olmaktadır. O halde mahkemece davalı vekilinin zamanaşımı itirazının kabulü ile ıslah edilen kısım yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön