17. Hukuk Dairesi 2016/14541 E. , 2019/438 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/14541 E. , 2019/438 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Şirketi A.Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 30/10/2011 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacı ... idaresindeki araçla çarpışması neticesinde davacı ...'in yaralandığını, yolcu olan davacıların babası ...'ın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, davacı sürücünün kusursuz olduğunu, tüm davacıların babalarını kaybetmelerinden dolayı maddi ve manevi zarara uğradığını, aracın kullanılamaz hale geldiğini ve davacı ...'in yaralanmasından dolayı zarara uğradığını beyanla davacılar için 1.000,00'er TL maddi tazminat ve 10.000,00'er TL manevi tazminatın (sigorta şirketinin maddi tazminatla ve sigorta poliçesiyle sınırlı ve başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) diğer davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, kusura itiraz ederek manevi tazminatın fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabul kısmen reddine, maddi tazminat yönünden; davacı ...'in yaralanmasından dolayı kendisi yönünden maddi tazminat ile ilgili davanın kabulü ile 99.905,86 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 30/10/2011 tarihinden itibaren (davalı ...Ş yönünden dava tarihinden itibaren poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, adı geçen davacıya ödenmesine, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, davacıların traktörün perte çıkmasından dolayı talep ettikleri tazminattan vazgeçmeleri nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden; manevi tazminat ile ilgili davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davacılara ayrı ayrı 6.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 30/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak, adı geçen davacılara verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Şirketi A.Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı ... Şirketi A.Ş. vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü-yaralanmalı trafik kazası nedeniyle açılan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK'nın 26. maddesine göre; 'Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.'
Somut olayda; davacılar vekili dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz talep etmesine rağmen; mahkemece, talep aşılarak olay tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
O halde mahkemece, HMK'nın 26. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak hükmedilen tazminatlara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken talep aşımı yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil, bozma nedeni ise de; yine; davalı ... şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığı gibi manevi tazminata ilişkin harçtan da sorumlu değildir. Mahkemece maddi ve manevi tazminata ilişkin harç hesaplaması ayrı yapılarak alınması gereken manevi tazminata ilişkin bakiye harçtan davalı ... şirketinin de sorumlu tutulması doğru değil, bozma sebebi ise de bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Şirketi A.Ş. vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Şirketi A.Ş. vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1-a bendinde yer alan 'haksız fiil tarihi olan 30/10/2011 tarihinden itibaren (davalı ...Ş yönünden dava tarihinden itibaren poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere)' ibaresinin çıkarılarak yerine 'davalı ...Ş. yönünden dava tarihinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalı ... yönünden dava tarihinden, davalı ... yönünden haksız fiil tarihi olan 30.10.2011 tarihinden itibaren' ibaresinin eklenmesine, hükmün 2-a bendinde yer alan 'haksız fiil tarihi olan 30/10/2011 tarihinden itibaren' ibaresinin çıkarılarak yerine 'davalı ... yönünden dava tarihinden, davalı ... yönünden haksız fiil tarihi olan 30/10/2011 tarihinden itibaren' ibaresinin eklenmesine, hükmün 2-a bendinde yer alan '1.519,00 TL harcın davalılar'den' ibaresinin çıkarılarak yerine '1.519,00 TL harcın davalılar ... ve ...'dan' ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Sigorta Şirketi A.Ş. ve ...'e geri verilmesine 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön