17. Hukuk Dairesi 2019/5770 E. , 2020/8364 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08.12.2020 Salı günü davacı vekili Av. ...geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve sol kolunun kaza nedeniyle kesilmesiyle malul kaldığını, davalıya yapılan başvuru üzerine 121.851,00 TL. tazminat ödendiğini ancak bu bedelin gerçek zararın altında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL. kalıcı maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 23.12.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 88.223,60 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 88.223,60 TL. sürekli işgöremezlik tazminatının 14.08.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 06.11.2017 tarih, 2016/10976 Esas ve 2017/10090 Karar sayılı ilamı ile; 'SGK tarafından kaza nedeniyle rücuya tabi kalıcı maluliyet ödemesi yapılıp yapılmadığının araştırılıp, ödeme varsa tazminattan düşülmesi gerektiği; hükme esas alınan 23.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda, davacının hesaba esas gelirinin asgari ücret olarak kabul edilmesi yerinde olmakla birlikte, evli olan davacının çocuk sahibi olup olmadığı konusunda herhangi bir tespit bulunmadığı halde, evli ve bir çocuklu- eşi çalışmayan kişi için öngörülen AGİ dahil edilmiş asgari ücret miktarının esas alınmasıyla hesabın da hatalı olduğu' gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 32.780,05 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının 14.08.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; daha önce temyize konu edilip bozma kapsamı dışında bırakıldığı için kesinleşen yönlerin, yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına; mahkeme ilk hükmünde de, davalının davadan önce yaptığı ödemenin güncellenmiş bedelinin, ZMSS poliçesindeki teminat limitinden düşülmesiyle belirlenen tazminatın hüküm altına alındığı ve davacının bu yöndeki ilk hükmü temyiz etmediği (bu hususta davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu) dikkate alındığında, ödemenin güncellenmiş bedelinin tazminattan değil de limitten düşülmesiyle kalan limit dahilinde tazminata karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, bakiye sürekli işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkeme ilk hükmünün sadece davalı tarafından temyiz edildiği ve kararın davalı yararına bozulduğu; ilk hükme esas kabul edilen 23.12.2013 tarihli hesap raporu yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alındığında, anılan rapor tarihindeki verilere göre hesaplamanın yapılması doğrudur. Ancak, temyize konu hükme esas kabul edilen 27.05.2019 tarihli hesap raporu incelendiğinde; davacının aktif çalışma devresi 27 yıl olarak doğru biçimde belirlendiği halde, sadece 21,5 yıl için hesaplama yapılıp 5,5 yıllık eksik hesaplamayla tazminatın düşük belirlendiği görülmektedir. Rapor bu yönüyle hatalı olduğundan, hükme esas alınacak nitelikte değildir.
3-Dairemizin önceki bozma ilamında, tazminat hesabına esas alınan asgari ücrete ilave edilecek AGİ miktarına etki eden unsurlarla ilgili araştırmanın da eksik olduğu vurgulanmış; davacının temin edilen nüfus kayıt örneğine göre, zararın doğduğu tarihte evli olmakla birlikte çocuğunun olmadığı tespit edilmiştir. Bu durum karşısında, evli- çocuksuz- eşi çalışmayan kişi için belirlenen AGİ miktarı ilave edilmiş asgari ücretten hesap yapılması gerektiği halde, evli- 2 çocuklu- eşi çalışmayan kişi için saptanan AGİ miktarı ilaveli ücretten hesaplamanın yapıldığı rapor, bu bakımdan da hatalıdır.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; Dairemizin önceki bozma ilamı gereklerine uygun biçimde ve davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek, ilk hükme esas alınan 23.12.2013 tarihindeki verilere göre (işlemiş/ işleyecek dönem belirlemesinde bu tarihin esas alınmasıyla) ve evli- çocuksuz- eşi çalışmayan kişi için belirlenen AGİ miktarı ilaveli asgari ücretten aktif dönem hesabının yapılması, pasif dönem hesabının AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılması, hesaplamalarda aktif ve pasif çalışma dönemleri ile işlemiş ve işleyecek dönem belirlemeleri doğru biçimde yapılarak tazminatın hesap edilmesi için, konusunda uzman başka bir aktüerya bilirkişisinden rapor alınıp, oluşacak sonuca göre (kazanılmış haklara da uyularak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı yararına ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı yararına BOZULMASINA; 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2019/5770 E. , 2020/8364 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 116 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat