17. Hukuk Dairesi 2020/9551 E. , 2020/8258 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2020/9551 E. , 2020/8258 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi


Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm hakkında davacı vekilinin başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf talebinin kabulüne, yeniden hüküm kurulmasına ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nden alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi sebebi ile davalı borçlu aleyhine ... 3. icra Müdürlüğü’nün 2013/1222 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun borcunu ödememek gayesi ile adına kayıtlı gayrımenkulünü şirket ortaklarından birinin eşi olan davalı ...’a devredildiğinin tespit edildiğini, söz konusu tasarrufun mal kaçırma gayesi ile yapıldığını beyan ederek davalılar arasındaki tasarruf işleminin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı ... vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu gayrımenkulün kesinleşen mahkeme ilamına dayalı olarak yapılan ... 4. İcra Müdürlüğünün 2012/12456 sayılı takip dosyasında ihaleye çıkartılıp satış bedelinin alacaklılara dağıtıldığı, dosya alacaklısına herhangi bir bedel de kalmadığı anlaşıldığından konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi’nce davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmeder. Ayrıca tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile dava konusu şeyin değerinden hangisi az ise o değer üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda davacının dava açmakta haklı olduğu, devrin muvaazalı olduğu görülmekle dava değeri düşük olan icra takip çıkış miktarı olan 734.735 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacının buna yönelik istinaf talebi yerindedir gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece dava konusu gayrımenkulün başka bir dava dosyasından alınan kesinleşmiş ilama dayalı icra takibinde ihale edilmesi ve ihale bedelinden artan para kalmaması gerekçesi ile davanın konusuz kalması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de davanın açılış tarihindeki tarafların haklılık durumuna göre davalıların vekalet ücreti ve yargılama masraflarından sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerektiği yönünde hükmün düzeltilmesine karar vermiştir.
Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde, davacı ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişkinin tasarruf tarihinden sonra başladığı, bunun da bilirkişi raporu ile belirlendiği belirtilmiştir.
Somut olayımızda; dava konusu alacağın 05.05.2012 tanzim tarihli 650.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olduğu, söz konusu bononun ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1222 sayılı takip dosyasına konu edildiği, icra dosyasından yapılan araştırmada davalı borçlunun adına kayıtlı mal varlığına rastlanmadığı gibi 22.04.2013 tarihli haciz tutanağının da İİK 105 maddesi kapsamında geçici aciz vesikası hükmünde olduğu, dava konusu gayrımenkulün bononun tanzim tarihinden sonra 08.06.2012 de davalı ...’a devredildiği anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişkinin başlangıcını tespit etmek üzere, SMMM'den alınan 16.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2012 yılına ait defterleri üzerinde yapılan incelemede, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanışlarının da usule uygun tasdik edildiği, 2012 hesap dönemi içerisinde davacının davalı borçlu ve dava dışı İkilem İnşaat iş ortaklığı arasında gerçekleşen ticari işlemlere istinaden 11.08.2012 ile 25.12.2012 tarih aralığında yapılan borç ve alacak kayıtları neticesinde cari hesap borç bakiyesinin 146.437,95 TL olduğu bakiyenin 2013'e devredildiği, dava konusu senede ilişkin muhasebe kayıtlarının da 120 03 A 075 hesap kodu ile takip edilmekte olan davalı borçlu ve dava dışı İkilem İnşaat iş ortaklığı cari hesabına intikal ettirilmiş olduğu belirtilmiş, ancak bono tanzim tarihinde davacı ile davalı borçlu arasında bir ticari ilişki olup olmadığı, söz konusu bononun hangi ticari ilişki sonucunda düzenlendiği tespit edilmemiş, dosya içerisinde davacı tarafından dosyaya ibraz edilen fatura tarihlerinin de tasarruf tarihinden sonrasına ait olduğu anlaşılmıştır.
Davacının ve davalı borçlunun 2010-2011 ticari defterleri de incelenerek bononun tanzim tarihi olan 05.05.2012 de davacının davalı borçludan alacaklı olup olmadığı, davalı borçlu ile ticari ilişkinin söz konusu tarihten önceye dayalı olup olmadığının araştırılması, söz konusu bononun hangi ticari ilişkiye dayalı olarak düzenlendiğinin belirlenmesi, söz konusu bononun düzenleme tarihinde herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığının anlaşılması halinde davanın dava şartı yokluğundan(tasarruf tarihinin borcun doğumundan önce yapılmış olması gerekçesi ile) davanın reddine karar verilip davacı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerekir. Somut olayda dava konusu gayrımenkulün tasarruf tarihindeki( 08.06.2012) değeri belirlenmeksizin takip konusu alacak miktarı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun'un 373/1 maddesi uyarınca, dosyanın İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine, 09/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön