17. Hukuk Dairesi 2019/3263 E. , 2020/8160 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından dava dışı ...'a ait işyeri için 07/07/2014-2015 vade tarihli işyeri paket sigorta poliçesi düzenlendiğini, sigortalı işyerinin bulunduğu taşınmazda 24/04/2015 tarihinde yangın meydana geldiğini, işyerindeki ürünlerin zarar gördüğünü, ... Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 24/04/2015 tarihli raporda, olay yerinde yapılan inceleme ve araştırmada yangının elektrik kablolarının kısa devre yapması sonucu çıktığının tespit edildiğini, taşınmazın maliki olan davalı ...'nin taşınmazın elektrik kablolarında gerekli bakım ve onarımı yapmaması sebebiyle sigortalı işyerinde gerçekleşen zarardan sorumlu olduğunu, bina malikinin sorumluğunun BK'nun 58. maddesinde düzenlendiğini, buna göre yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinde malikin hiçbir kusuru olmasa bile ortaya çıkan zarardan kusursuz sorumlu olacağını, müvekkilince söz konusu hasarla ilgili olarak yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda belirlenen 223.473,74 TL'lik hasar bedelinin 17/06/2015 tarihinde sigortalıya ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 223.473,74 TL'nin ödeme tarihi olan 17/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çıkan yangında müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığı gibi, yangın ile müvekkili arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını, taşınmazın maliki olan müvekkilinin bu taşınmazı ihbar olunanlardan 12/03/2014 tarihinde, yangından 1 yıl önce ve diğer ihbar olunan ... taşınmazda kiracı olarak oturmakta iken devraldığını, yangının tamamen kiracı sigortalının kötü kullanımından ve ağır kusurundan kaynaklandığını, inşaat projesinde olmayan yerlerden borular geçirdiğini, bu boruların etrafının kiracı tarafından tamamen kimyasal madde olan ambalaj malzemesi ve bidonlarla doldurulması nedeniyle, boruların da aşırı ısınması sonucu bu malzemelerin tutuşması ile olayın oluştuğunu, bu tutuşma neticesinde üst kısımda bulunan elektrik aksamının eridiğini, ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/33 D.İş. sayılı dosyasında yapılan tespit sırasında ve tespit dosyasında bulunan fotoğraflarda görüldüğü üzere, boruların tabanının tamamen tortulaşmış, yanmış kimyasal madde (plastik ambalaj malzemesi) ile dolu olduğunu, davacı ... şirketinin bu işyerini kiracı adına sigortalarken işyerinde ham maddesi kimyasal madde olan ambalaj işi yapıldığını bildiğini, dükkanın elektrik tesisatının neler olduğunu görerek ve isteyerek sigortaladığını, davacı şirketin rizikoyu basiretli bir tacir olarak görerek kabullendiğini, avans faizi talebinin haksız olduğunu ve müvekkiline çekilen ihtarname olmaması nedeniyle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunanlar ... ve ... vekili, davanın müvekkilleri yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine, dair karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1547 E., 2017/650 K. sayılı dava dosyasında verdiği 17.04.2017 tarihli kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmesine, buna göre davanın reddine, dair karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK'nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 07/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2019/3263 E. , 2020/8160 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 47 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 58 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 122 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat